Uyuyor muyuz Böyle?

“Uyumak” kelimesinin anlamlarını değiştirip durmuş gibi düşünürüz, sanki eski zamanlardaki kullanım şeklini biliyormuş gibi… Hem bilsek ne olacak ki? Milattan 1300 yıldan da önce (Mukaddimetü’l-Edeb) kayıtlarında ilk kez yazılı olarak geçen bu kavramın kullanım amacının “dikte etme, yazı yazdırma” gibi…

Batı’da ve Türkiye’de Eleştiri ve Öz Eleştiri Kültürü

Eleştiri ve öz eleştiri kültürünü öncelikle spor üzerinden kısmi olarak incelemeye çalışmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Yunanistan basketbol kulüplerinden birinin başkanının yaptığı açıklamayı okudum. Takımı kazanmıştı ama hiç memnun değildi. Hakemin yardımıyla kazandık, böyle kazanacaksak vah hâlimize diyordu. Bizdeki başkanlarla kıyas…

Zamanın Başka Bir Dilimi

Zaman düşüveriyor dudaklarımdan Bir bütün hâlinde düşüveriyor zaman Sıvı ya da katı mı bilinmez Tane tane ama bir bütün. İki parmağımın arasında tutuyorum Mikro ölçekli sıkıştırılmış zamanı İçi hava dolu, bastırılmış zamanı Sığdırıyorum herkesi ve her şeyi Tüm yaşanmışlıkları, duyguları…

Belkiler, Ben, Kendim

bir su kenarına oturduk nihayet ben ve kendim ben yorgunum kendim benden de çok hayır dedim, nasıl benden çok olabiliyorsun sen ben değil misin zannettiğin gibi değil dedi bana gözlerimin kuyusuna baktı, baktı öyle bir daldı ki bir daha hiç…

Ev

Önümdeki fileli göze dergimi, yanına kahve termosumu yerleştirdim. Minik yastığım sağ yanımda, sol yanımda çantam. İçinde bir dünya eşya. Bir de bakmışsın hepsi lazım olur. Muavin, elinde bir kâğıt, tek tek koltuklarda oturanları kontrol ediyor. Altı numara, benim yerim. Cam…

Elinde Bir Çiçek

Kahvaltıdan beri orada oturuyorsun. Bu demir çubuklu yüksek kapıdan, her zaman olduğu gibi yiyecek getiren arabaların ve personelin dışında giren olmadı bu saate dek. Ama sen inatla gözlerini yapıştırdın. Kaçıracaksın diye ödün kopuyor. “Bugün,” diyorsun, “yorgun kalbinin pıt pıtları pat…

Varoluş Labirenti

Dönmek nedir? Nereye aittir insanın ruhu, nereye salmıştır köklerini, nerede bulmuştur huzuru? İnsan nereye dönünce yakalar kaybettiği hayallerini, düşlerini? Savrulurken modernite çarkının belirsizlik uzamında, kimlere satmıştır, nerede bırakmıştır özünü, benliğini? Nasıl uzaklaşmıştır kendinden, varoluşun bilgeliğinden? Kaybettiklerini geri almak için mi…

Kayıp Ruhun Roma Günlükleri

Ristorante La Veranda’nın bahçe kapısı önünde ne zamandır dikildiğini tam olarak bilemiyordu. Üç sigarayı dibine kadar içmiş, gözlerini diktiği bahçeden içeriyi görebildiği kadarıyla birkaç masa daha müşterilerle dolmuştu. Serin yaz akşamına karışan çatal bıçak sesleri Roma sokaklarında yankılanmaya başlayınca mı…

Gözlerin Ardında Saklı Rüyalar

Gözlerim yorgun, gecenin perdeleri indi, Rüyaların dokusuna bırakıyorum kendimi. Bir serap gibi süzülürken düşlerim, Uykunun sıcak kollarına sarılıyorum sessizce. Geceye serpiştirilmiş yıldızlar, rehberim, Yıldızların arasında kaybolurum hafifçe. Rüyalar diyarında dans ederim sonsuzluğa, Uykunun sihirli dokunuşunda bulurum huzuru. Sessizlik bir örtü…

Yarım Kalan Bir Hesap

Vakit ikindiyi aşmak üzere. Bugün yine dünü aratmayacak yoğunlukta bir mesai yaşıyorum. Puslu bardaklar temizlenmeyi bekliyor, tıpkı benim görünmeyen hayatım gibi. Loş ışık altında, sahte mi gerçek mi anlaşılmayan bir sürü yüz. Fonda, insan seslerinin bastırdığı hafif müzik ve ben.…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.