Serkan Üstündağ
77 Articles4 Comments

Serkan ÜSTÜNDAĞ 1989 yılında Üsküdar'da doğdu. İlköğretim ve lise yıllarını Feneryolu'nda tamamladı. Bu yıllar içerisinde, sayısız deneme yazıları, şiirler, şarkı sözleri ve aforizma çalışmaları oldu. Halen kendi arşivinde tutmasına rağmen, pek fazla kişiyle bu kayıtları paylaşmamıştır. Üniversite yıllarını ise Trabzon'da geçirdi. Bu yıllar içerisinde tamamen müziğe yöneldi. Uzun sap bağlama ile başlayan müzik hayatına Türk Halk Müziği korosunda vokallik yaparak devam etti. Sonrasında ise THM'den ayrılarak gitar çalmaya başladı. Popüler müziğin yakınından geçmeyen, daha çok "roborock" türüne yakın olan besteler yapmaya başladı. Müzik hayatına da sadece kendi şarkılarını çalarak devam etti. Üniversite hayatı sonrasında İstanbul'a döndü ve İngilizce dil eğitimini tamamladı. Çok geçmeden askerlik tecilini kaldıran Üstündağ, Artvin'de askerlik görevini yerine getirdi. Askerden döndükten sonra ise, pazarlama sektöründe işe başladı. Aynı yıl içerisinde Folklor dünyasına adımını attı. Tüm bunların yanı sıra, çalışma hayatı ile birlikte Yalan Yalnızlık ve Sanat Şey projelerini başlattı.

Themis’in Heykeltıraşı

Serbest piyasada adalet sağlama girişimleri, bizleri gülümseten ve hatta; yeri gelince de kahkahalar attıran nezih bir mizah ürünüdür. “Herkese hak ettiğini vermek…” derken? Kâr ve zararın olduğu bir ortamda, neyin hakkını ya da hukukunu savunacakmışız? Soyut değerleri savunma yeteneklerimizin ziyadesiyle…

Yok’tan Var’a, Var’dan Yok’a

Tüm dünya genelinde bulunan ve nadiren insanların başvurduğu fenomenlerden birisine “iletişim” diyebiliriz. Aslında; her şeyin başı olarak kabul edilmesi gereken bu olgudan neden uzaklaşmaya çalıştığımızı da anlamak mümkün değil… Her şeyin başı olma durumu da şuradan geliyor; bir şey vardır…

Yaşama Provaları

Hayatın ilk yıllarında beynimizin dış ortamı, olguları, eylemleri ya da uyaran her neyse onu kaydetme eğilimi oldukça zayıftır. “Yavrum, şuraya tatile gitmiştik ya hani, sen o zamanlar bir yaşındaydın, hatırladın mı?” sorusunun cevabını “Hayır.” olarak beklememizin sebebi de budur. Yaşama…

Uyuyor muyuz Böyle?

“Uyumak” kelimesinin anlamlarını değiştirip durmuş gibi düşünürüz, sanki eski zamanlardaki kullanım şeklini biliyormuş gibi… Hem bilsek ne olacak ki? Milattan 1300 yıldan da önce (Mukaddimetü’l-Edeb) kayıtlarında ilk kez yazılı olarak geçen bu kavramın kullanım amacının “dikte etme, yazı yazdırma” gibi…

Kol Saatli Adam

Akreplerin yelkovanları kovaladığı günleri takip etmeye çalışan herhangi bir kişi; akreplerden bir tanesinin, peşinde olduğu yelkovanı takip etmeyi bıraktığını gördüğünde “İşte, her şeyin sonu geldi.” demez ve öncelikle diğer akrepleri kontrol eder. Temel olarak inandığı şey zamanın kendisidir; ona sunulan…

Devam Ediyor

Kurbağaların suyu kaynarken bazıları dışarı atlamaya çalışıyor, bazıları başarmış, bazıları ise atlamayı başarmışları kötülüyor ve atlamayı deneyenleri engellemeye çalışıyor. Büyük bir çoğunluk suyun kaynadığının farkında ancak “Bugüne kadar bir şey olmadıysa yarın neden olsun ki?” sorusuyla yaşamaya devam ediyor. Sonra…

Acemiler Cahillere Karşı

Elleri cebinde, biraz “hava durumu tahmini yapacak” bakışlarla gökyüzünü seyre dalmış, ıslık çalarak ilerlerken aniden heyecanlanan, ellerini ceplerinden çıkardığı gibi koşmaya başlayan, yüksekliği bir karışı geçmeyen çimlerin arasındaki parlak şeye doğru atılan bir çocuk düşünelim. Gökyüzünü seyrederken nasıl olmuş da…

Hortumdan Evvel Bir Sohbet

Belirli referanslara odaklandıktan sonra bir şeyin benzerini ya da farklısını tespit etmeye başlıyoruz. Karşımızdaki canlı bir şekilde bizimle iletişim kuruyor (İnsanlar genellikle konuşuyor, köpekler havlıyor ya da ses çıkarmadan da bizimle iletişime geçebiliyorlar…) ve kurduğu bu iletişimin tek sebebi ise…

Paraya İnanan Mantıklılar

Bir insana “Sen aslında penguensin.” denildiğinde paytak paytak yürüyerek Kuzey Kutbu’na gitmesini beklemek ne kadar mantıklıysa “Sen aslında zekisin.” denildiğinde zekice bir şey yapmasını beklemek de o kadar mantıklıdır. Karşınızdaki insana yaptığı şeyler için tomarla para verdiğinizde ise işler biraz…

Gerekli Gereksiz Vedalar

Gerekli ya da gereksiz eylemlere en güzel örneğimizdir, vedalaşmak. Şayet; bir yerde vedalaşmaktan konu açılmışsa burada en önemli görünen parametre, gerekliliktir. Bir konu hakkında parametresel veri gereklilik ise bahsi geçen konu da bir ihtiyaç türüdür. Gayet net bir özet: Vedalaşmak…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.