Toz

Gözlerim kanarcasına bakıyorum Parmaklarımın arasından kayıp giden zamana. Ve ayaklarım, göğsüme vuran yeşile Sonsuza değin kök salıyor. Unutmak dedikleri kolay, Hatırlamaksa, Koca bir kavganın adı. Kim anlatır hikâyesini bu şarkının? Hangi meydan bizi duyar, Hangi dağ yankılar geçmişi? Hangi nehir…

Mayıs

Yaza geçmeden hemen önceydi Yazıya geçmeye beş vardı. “Maia”ydı adı. Maia, yedi kardeşin en büyüğü, yerin yüzü, yağmur perisi.. Zeus mu sakladı seni? Sen mi kendine saklandın? Zamanın birinde, hırsız karganın gagasıyla taşındı göğe. Zamanın ilinde konacak bir yeri yoktu…

Uzak

Suyun kirli paspasına basarak vardık eşiğe Şimdi çoğumuz üstündeki gömleği çıkarabilir Ormanlarınızda kanat çırpan kelebek Kafesteki büyük kasırgaya sebep. Ben, dargın bir nefisle ölüme bakıyorum Elimden kayıyor uzak. Kayarken ellerimden uzak Duydum, çok duydum Durdum, yalnızca durdum. Dar bir merdivenden…

Sır

Geceleri ağırlaşmıyor mu kanatsız yük? Üstelik gökte. İki çatının arasında ve Bir yere kadar taşıyor gök. Son mısrada çözülecek gibi Ya da kirpiklerinden boşalacak gibi hür; Mühürlenmiş de susulmuş gibi de tutsak. Saymazsak sarı tütüne, alaca kuşa, deli kana yanışı,…

Susku Yolu

Esmer bir rüzgârdan toplanıp geldim. Hani gün gün akan bir yeşilde, karanlığa dalmış gibi ‘Merhaba’n, Hani yer yer kavuşmak, yer yer uzak… Öyle bir rüzgâr. Issıza çalan yol, hissiz nehir, iki ‘delice zeytin’ İki ‘delice zeytin’, yamacında durmuş uçurumun Bir…

Lazım da Lazım

Kılı kırk yarmak lazım resim tablolarında Ölülerin arkasında durmak lazım Heves uğruna atılan misketleri Çocukken toplamak lazım şimdi değil Yaşamak lazım hunharca bir istekle Gökyüzünü sevmek yürekten yollar için lazım Koşmak lazım yollardan rüzgâra karşı Ama sevmek de lazım rüzgârı…

Ukte

Ürkek iki kanat, değmeden papatyalara Soğuk gecenin aguşunda kayboldular. Hangi gri daha çok sevilir? Bir griyi kaç kez sevebilirsin? Düş, kuşku merdiveninde yuvarlanır, yosun tutar, seyrelir… Susmak, şiirde, anlamak hâlidir. Ukte! Sol şakağımda iki çatı arası karanlık Devriye geziyor, kaçamak…

Zeytin Gözlü Çocuk

‘’Vatan, bize kılıcımızın ekmeğidir.’’ -Namık KEMAL Saçların simsiyah, iki yeni olgunlaşmış siyah zeytin; isten, topraktan ve pislikten kararmış yüzüne iki parlak göz misali yerleşmiş; dudağın tazeyken dalından koparılmış bir kiraz, burnun ise deniz kıyılarına vurmuş çakıl taşları kadar minik, ne…

Sonu Jazz’a Uzanan Nehir

Arala çeperlerin ardındaki sır yeşilini. Gündüz ile gecenin el ele verdiği tepede yalnızım. Oysa biraz matematikle, çarpardım aydınlığı sonsuz kere karanlıkla. Sıfır. Mazereti yok dağların denize paralel gidişinin ya da bir kuşun uçtuğu göğü bilmesinin. Bir. Karnı beyaza çalan kır…

Çirkin Ördek

Burada olmasam nerede olurdum? Mezarlığa yakın, balık ekmek satan Ardına bedava çay veren o yıkıntının aguşunda mı ? Balık ekmek satan , akabinde beleş cay veren O tek harabeye yakın toprakta mı? Sonrasına verdiği çay ile balık ekmeğini sattığı Çölün…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.