Hortumdan Evvel Bir Sohbet

Belirli referanslara odaklandıktan sonra bir şeyin benzerini ya da farklısını tespit etmeye başlıyoruz. Karşımızdaki canlı bir şekilde bizimle iletişim kuruyor (İnsanlar genellikle konuşuyor, köpekler havlıyor ya da ses çıkarmadan da bizimle iletişime geçebiliyorlar…) ve kurduğu bu iletişimin tek sebebi ise…

Kızıl ve Kırmızı

Otobüsün hareket saatine birkaç dakika vardı. Bıyıkları terlemeye başlamış muavinin, boş olmaması gereken yirmi bir numaralı koltuğun önünde birkaç saniye durup düşünmesinden hemen sonra soluk soluğa yetişmişti kırmızı ceketli kadın. Bir yandan beline kadar inen saçlarını alışkanlıkla geriye atıyor, muavine…

Ben

Kadın avaz avaz “Yaptı işte, bunu da yaptı! İstanbul’da okul varken sen Ankara’ya git bir de bu haltı ye. Sanki biz onu okumaya yollamadık. Yemedik yedirdik, giymedik giydirdik. Kız hamileymiş! Ben milletin yüzüne nasıl bakacağım şimdi,” diye bağırdı elindeki nikâh…

Maskenin Açığa Çıkardıkları

Yıllardır çalıştığı şirket merkezinin kapısından girdi. Parmak izini okuttu. Yeni görevini kutlamak istercesine açılan turnikeyi geçerken heyecandan dizleri titriyordu. Hele yüreği… Yüzündeki beyaz maske o kadar çok şeyi saklıyordu ki; heyecan… mutluluk… gurur… Kafasından geçenlerin yarattığı sisin ortasında yürüyordu, tek…

Umutsuzluğun Yokluğu Olsun Bu

Halit, namıdiğer şiirkeş; dakikalardır önünde yanıp sönen imlece bakıyordu. Dışarıdan bakıldığında gözleri dalmış gibi bir hâl içinde olsa da hiçbir yere dalmamıştı; gayet açıktı bilinci, gözleri kadar. Güneşli bir gökyüzüne uyanmış, uzun uzun çay içmişti caddeye bakan balkonunda. Güzel bir…

Okyanusun Kalbi

OKYANUSUN KALBİ Hayır hayır onlar öyle olmayacaklardı. Titanic büyük talihsizlikti. Ama o battığına göre düşüncelerinden sıyırdı zihnini. Yarın düğünden çıkıp balayına başlayacakları o muhteşem gemi hakkında böyle düşünmek hem de en mutlu günün arifesinde. Evlilik stresi böyle bir şey demek…

Bir Kurban Hikâyesi

Kurban kesme ayinini kim sever ki!  Deme öyle, çok seven var.  Ama Nermin sevmiyor. Yine de, bir şekilde, akan kanın kötü nazarları yıkayacağına inanıyor.  Tabii, fakirlere dağıttığı et, bir yandan da, yediği önünde yemediği arkasındaki yaşantısında -en azından bir süre…

Kazı

Vakit öğlendi; ama o hala yatağından çıkmamış, bazı insanların nasıl yaptıklarına hayret ettiği taş evleri düşünüyordu. Sonra o taş ev içerisinde dünyanın huzurlu bir yer olduğunu farz ederek yaşadığını hayal etmeye başladı. Yaptığı en önemli iş zaten hep hayal etmekti.…

Kazı

Vakit öğlendi; ama o hâlâ yatağından çıkmamış, bazı insanların nasıl yaptıklarına hayret ettiği taş evleri düşünüyordu. Sonra o taş ev içerisinde dünyanın huzurlu bir yer olduğunu farz ederek yaşadığını hayal etmeye başladı. Yaptığı en önemli iş zaten hep hayal etmekti.…

Anne N’olur

Halının ortasına işeyiverdi.  Hem de gözümün içine baka baka.  Ellerime baktım gayri ihtiyari: klorlu sudan kuruyup çatlamış parmak uçlarıma. Burnumun sızlayan direğinden gözlerime doğru yürüyen yaşları engellemedim. Koltuğa oturdum öylece. O da gitti öbür koltuğa kıvrılıverdi.  Babam diyalizden gelene kadar…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.