Salt benlik kaygısıyla fikir ayrılığına düşmek, bendeniz ve izleyicilerde şüphe uyandırmamalı. “Eğer istersem yaparım ederim”cilik oynuyoruz, dünyanın öğretilerine bakmadan. Suyun aktığı, engel tanımadığı bir sıfatla karşınıza çıkıyorum. Bendeniz üç kuruşa beş kuruş satan Kamil. Eğrelti kaderime boyun eğmekle meşgulüm. Sizler…
Tanrı’yla Dünyada Üç Saat
BİRİNCİ SAAT Dünyanın her yerinde insanlar kulaklarını kaplayan şiddetli bir sesle irkilmiş ve herkesin kendi lisanında anlayacağı şekilde gökyüzünden gelen ve defalarca tekrarlanan şu cümleyi dinliyordu: “Aranızdayım! Bana üç saat boyunca layıkıyla ibadet edene suretimi göstereceğim!” Evet… Üç dakika boyunca…
Kilimanjaro Şiiri
Neydi bizi kavuşturan? Kesiştiren yollarımızı? Ne anlatmaya çalışıyorsun bana Ey Kilimanjaro? Heybetinle, kudretinle Durmuşsun öyle karşımda Başında beyaz tacın, Tepende mücevher gibi batırdığın güneş, Ruhumu çekiştiren dolunay cabası Kimim ki ben? Ben kimim? Yamacını bahşetmişsin bana Bir serseri, bir aşık…
Elbise
Buluşmak için sözleştiğimiz kafeye doğru yürürken gözlerim bulanıyor, insanlar daha da silikleşiyor ve adımlarım yavaşlıyordu. Gözlüğümü çıkarıp tişörtümün ucuyla camın üzerindeki yağmur damlalarını sildim ve yeniden burnumun üzerine yerleştirdim. Alışkanlığım üzere gözlüğü orta parmağımla düzeltip gözlerimi kıstım. Hayır, bulanıklık geçmedi.…
Dayanıyorum
Hatırlamak yerine unutuyorum hep Verdiğim sözleri tutmuyorum hiç Yalnızca fark etmekle yetiniyorum Gülmeyi bile artık beceremiyorum Anlamak yerine kulak ardı ediyorum Görmek yerine bakıyorum sadece Yatağa artık gündüzleri sızıyorum Dilim de dönmüyor biliyorum Haylidir yürüyorum hissizce Zamanla benliğimi unutuyorum Dayanıyorum…
Kolsuz Kapı
Gözlerim aralandı. İlk başta bir evin içinde bulunduğumu fark ettim. Ne zamandan beri buradayım, bilemiyorum. Milyar yıl var, aynı pozisyonda oturmaktan öne doğru hafifçe yıkılmış olduğunu hissettiğim başımı dikleştirdim. Sonra kafamı kıpırdatmadan gözlerimle odayı taradım. Bir şeyler gözüme çarptı. Ağrılar…
Birisi ve Diğeri
Birisi yanlış durakta inmişti Diğeri nereye gideceğini bilmiyordu, bekliyordu Kuzguni saçları rüzgârda dalgalanıyor, Kirpik ucunda toplanmış damlaya geçmişini biriktiriyordu Yanağından süzülerek o yaş yere düştüğünde Geçmişi de yok olup gidecekti İri kıyım bir sokak köpeği kıvrıldı yere Durakta üçü sanki…
Rıhtım: Sayı 53
FOTOKAYE Mavi Humma – Cemile Tarhan KÖŞE Domates mi Biber mi – Serkan Üstündağ KÜÇÜREK Makina –Cemile Tarhan ÖYKÜ İstanbul’un Derinliklerine Dalmak – Serdar Şen Uğurlama(ma) – Canan Tümen ŞİİR Ayrılık Sonrası – Çağrı Öztürk Bağlaçlara Bağlanmış Şiir – Nusret…