Yalnızlık suni sancısı bu diriliğin.
Benim demek akıyorsa gözden, asimetrik aynalara
Islatıyorsa bakışlar yansımadaki sesini
Bir olmuş sayılmaz güz vakti siz ve ben
Tutmuş sayılmazsınız elimi.
Toprağa değmişliginin katı ve soğuk hissinden
Kırılgan saç tellerine, gittikçe azalan.
Kara geceden, aydınlık pervazlara gün eksilten
İçimizde yeşeren, derin kuyu yalnızlık.
Koşmak, acıdan geriye kaçmaktır
Nerede düşürdüm sakladığım incileri?
Hanginiz kırdı kader kalemimi?
Kestirmeden bana gel diye adımı “yakın” koymuştum
Ne itti mahlasımdan beni, bu sığ yamaca düştüm?
Kuşun kuşa özlemi, uçmak olmalı
Selamsız kuşların kanadı bir şiire değmeli.
Yalnızlık, kavşağı iki uzak yolun.
Gelmek, varmamaktan ibaretse şehre,
Dinmiyorsa hasret sarhoş bir sızıda
Dizlerime değmiş sayılmaz başınız
Ölümsüz sayılmaz kısa hatıranız.
Kuş, uçamadı ardına bakmaktan.
Selamsız kuşların kanatları, sapanlarda kaldı.
Şiir, yalnız.
Sayı: 61