“Kutsal mezarlığa gömülen ölüler, kısa sürede yeniden hayata dönerler.”
-Bir Kızılderili İnancı
Ölümü, bizi en çok korkutan, en az anlayabildiğimiz kavram olduğundan mı kabullenip geçemeyiz acaba? Sinemada olsun, edebiyatta olsun, hep ölüme bir karşı çıkış görürüz satır aralarında ya da açıkça. Ölümle mücadele etmek takdirimizi –ve ilgimizi!- hep kazanmıştır, belki her daim de böyle olacaktır.
Ölümün en iyisi olduğunu kabullenebilir misiniz? Sevdikleriniz için bunu dileyebilir misiniz? Dahası, elinizde savaşmak için bir fırsat varken öylece gitmelerine izin verir misiniz?
King’den okunan 339 sayfa, bu sorulara adınız kadar net bir cevap vermek için yeterli.
Stephen King’in kitaplarının gerilimden drama uzanan geniş skalasında bir yerlerde, özellikle batıl inançlara ve eski inanışlara mesafeli duranlarımızın başta yadırgayacağı bir kitap Hayvan Mezarlığı. Uçuk, başlarda “O kadar da değil yahu.” diye düşündürürken, sayfaları çevirdikçe “Yoksa. Olamaz!” tepkisinin kaçınılmaz olduğu bir kitap.
Bir kasabamız, neticede mutlu bir ailemiz, kasabaya dair eski olaylar ve dedikodular var elimizde, bir de bunları aileye anlatan yaşlı bir kasaba sakinimiz. Bu satırlarda nasıl da klişe duruyor, değil mi? Oysa bu kitap insanı neredeyse paralel konusuyla Diriliş kadar korkutuyor ve sayfalarının başına kilitliyor.
Dört kişilik ailenin geçmişi daha derin verilebilirdi elbette. Fakat temanın ölüm olduğu bir kitapta ana karakterimizin eşi Rachel’ın travmaları sağlam bir altyapının temellerini sunuyor okuyucuya. Ölüm korkusunun ve aile bağlarının –ve tabii yaramaz evcil hayvanların- ilişkisi oldukça başarılı verilmiş.
Sevgili evcil hayvanlarını emek vererek gömen, onlara özel bir hayvan mezarlığı oluşturan küçük çocuklarda tüyler ürperten ne olabilir? Bu hareket sadakatten başka ne belirtebilir? Kitabın, başlarda sahip olduğu şaşırtıcılık, sonlara doğru yerini oldukça malum bir kestirilebilirliğe bıraksa da son sayfaya kadar cümleler hızla akıp gidiyor.
Ölüm, bir ceza mı yoksa lütuf mu? Bazen en iyi seçeneği bize ölüm sunuyor olabilir mi?
King, ilk sayfadan son cümleye kadar nefes kesiyor.