“Hayaller yalan olsa da rüyalar hep gerçektir. İstediğin hayali kurabilirsin ama istediğin rüyayı göremezsin.” Özge Göztürk’ün ilk romanı olan Lupu, kadınlığa, toplumun dışındakilere ve İstanbul’a dair içten bir anlatı. İçten, hüzünlü ve acımasız. Yalnız başına, neredeyse izole bir hayat yaşayan…
Dünyalılar
Yetişkinliğin normlarıyla çocukluğun masumiyetinin çatışmasının, yalanların, kopan bağların, ikilemlerin ve sorgulamaların kitabı Dünyalılar. Ortaya çıkışlarından bu yana toplumsal kuralların, kendi bildiklerini okuyan insanların ve sistemin bir parçası olmamanın hazin sonu. Natsuki, hâlihazırda kendi dünyasında yaşayan küçük bir çocukken, başına gelen…
Polonya’da Bir Kuş Var
“Ne yazık ki her şeyin zamanı şimdi: Sevmek, sevilmek, yaşamak, ölmek için…” Polonya’da Bir Kuş Var (1945), Fransız yazar, yönetmen, diplomat ve savaş pilotu Roman Gray’den savaş yıllarında genç bir çocuk olmaya ve mücadeleye dair bir anlatı. Savaşa dair beylik…
Yolcular (The Passengers)
Her geçen an gündelik hayatımızın daha büyük bir parçası olan yapay zekâ hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu konuda biraz temkinli olmakta fayda olduğunu savunanlardan mısınız, yoksa hayatımızı kolaylaştırdığı sürece sunduğu her olanaktan yararlanmak isteyenlerden mi? Toplumun hangi kesiminden olursak olalım; yaşımızdan,…
Meselenin Özü (The Heart of the Matter)
“Politik gerilim” kadar incelik isteyen bir türden söz edildiğinde çoğu insan için akla gelen ilk kitaplardan biridir, 1948 senesinde İngiliz yazar Graham Greene’nin yazdığı Meselenin Özü. Yazılışından neredeyse bir asır sonra bile okurken kendinizi İkinci Dünya Savaşı zamanlarında Sierra Leone…
Kuşların ve Yılanların Şarkısı
Panem, adını ilk duyduğumuzdan 64 sene daha genç ve kaotik. 2012 yılında Suzanne Collins’in kaleme aldığı Açlık Oyunları üçlemesinin ilk kitabıyla akıllarda yer edinen bu distopik ülke, kısa sürede okuyucuları içine çekmiş ve sayfalar birbiri ardına çevrilirken yapısı, işleyişi ve…
Biri, Hiçbiri, Binlercesi
“Yirminci yüzyılda üç yazar; huzursuzluğumuzu, acılarımızı ve korkularımızı en iyi şekilde dile getirdi. Bunlar Pirandello, Kafka ve Borges’tir.” –Leonardo Sciascia O güne kadar burnuyla oldukça barışık bir hayat sürmüş olan Moscarda’nın yaşamı, karısının bir gün onun burnunun eğriliğinden dem vurmasıyla…
Milena’ya Mektuplar
Nisan 1920’de, İtalya-Avusturya sınırındaki bir kasabada yazılan, “Sevgili Bayan Milena, İki gün bir gecedir yağmakta olan yağmur, muhtemelen geçici olarak, biraz önce dindi.” kelimeleriyle başlıyor Milena’ya Mektuplar ve 1923’te Berlin’den postalanmış bir karta karalanan şu cümleyle sona eriyor: “Ve şimdi…
Yerdeniz Büyücüsü
“Sanırım Yerdeniz Büyücüsü’nün en çocuksu yanı konusu: Büyümek.” der Ursula K. Le Guin. “Büyümek, benim yıllarımı alan bir süreç oldu; bu süreci otuz bir yaşında tamamladım – ne kadar tamamlanabilirse, o yüzden de çok önemsiyorum. Çoğu genç de önemser. Ne…
Sırça Fanusta Yaşamak
“Derin bir soluk alıp kalbimin eski böbürlenişine kulak verdim. Va-rım, Va-rım, Va-rım.” Kelimelerin ağırlığını kalbinde hissetmeden yazamadığından olsa gerek, Sırça Fanus’un her bir sayfası Sylvia Plath’in iç dünyasını olduğu gibi yansıtır. Bir ilk -ve son- roman olarak Sırça Fabus içten,…