Adam hızlı adımlarla caddeye inerken bir yığın düşünce bulutunu da arkasından sürüklüyordu. Pekâlâ, buradan ne kadar çabuk uzaklaşırsa o kadar iyiydi… Oysaki her kaçış daha bir yakalanmaktı, daha bir yakınlaşmaktı… Omzunda çapraz astığı bir postacı çantası, sol elinde siyah bir…
Tek Mevsim
Canım Dostum Bahar’a Sonbahar Gözlerini kapatıp serin rüzgârın kokusunu içine çekti. Yolun karşısına geçmeden önce birkaç kez derin derin nefes aldı ve bu nefesleri her verişinde yalnız olmadığını hatırlattı kendisine. Oradan oraya koşuşturan bunca insan her gün her dakika nereye…
Mavi Bisiklet
Çok yalvardı ama babası Nuh dedi peygamber demedi. En son, “İki yıl sonra güvey olacaksın, sen neyin peşindesin?” diye tersledi oğlunu. Mahmut, güvey sözcüğü kendisine çok uzak olduğundan “Bana ne ya!” demeye kalkışınca yüzüne inen okkalı bir tokatla sindi. Daha…
Bir Çuval İncir
Çok uzun zaman oldu; ama artık başarmıştım: onu unutmuştum. Kalbimin kapısını penceresini yeniden aralamış, tozunu almış, kirini pasını atmış ve iyice havalandırmıştım. Kötü düşünceleri, kötü tecrübeleri, hayal kırıklıklarını eskimiş birer eşya gibi kapının önüne koymuş, kalbimin her bir yerini yepyeni…
Hortumdan Evvel Bir Sohbet
Belirli referanslara odaklandıktan sonra bir şeyin benzerini ya da farklısını tespit etmeye başlıyoruz. Karşımızdaki canlı bir şekilde bizimle iletişim kuruyor (İnsanlar genellikle konuşuyor, köpekler havlıyor ya da ses çıkarmadan da bizimle iletişime geçebiliyorlar…) ve kurduğu bu iletişimin tek sebebi ise…
Kızıl ve Kırmızı
Otobüsün hareket saatine birkaç dakika vardı. Bıyıkları terlemeye başlamış muavinin, boş olmaması gereken yirmi bir numaralı koltuğun önünde birkaç saniye durup düşünmesinden hemen sonra soluk soluğa yetişmişti kırmızı ceketli kadın. Bir yandan beline kadar inen saçlarını alışkanlıkla geriye atıyor, muavine…
Maskenin Açığa Çıkardıkları
Yıllardır çalıştığı şirket merkezinin kapısından girdi. Parmak izini okuttu. Yeni görevini kutlamak istercesine açılan turnikeyi geçerken heyecandan dizleri titriyordu. Hele yüreği… Yüzündeki beyaz maske o kadar çok şeyi saklıyordu ki; heyecan… mutluluk… gurur… Kafasından geçenlerin yarattığı sisin ortasında yürüyordu, tek…
Umutsuzluğun Yokluğu Olsun Bu
Halit, namıdiğer şiirkeş; dakikalardır önünde yanıp sönen imlece bakıyordu. Dışarıdan bakıldığında gözleri dalmış gibi bir hâl içinde olsa da hiçbir yere dalmamıştı; gayet açıktı bilinci, gözleri kadar. Güneşli bir gökyüzüne uyanmış, uzun uzun çay içmişti caddeye bakan balkonunda. Güzel bir…