‘’Gönül dağı yağmur yağmur varan olunca Akar can üstüne sel gizli gizli Bir tenhada can cananı bulunca Sinemi yaralar yar oy yar oy yar oy yar ‘’ Fonda Neşet Ertaş, en sevdiği öğrencileri ile birlikte meslek hayatının son akşamı her…
Çocukluğum
Ya siz, Nasıl bilirdiniz çocukluğunuzu ey cemaat? Nasıldı Öldürdüğünüz birinin cenaze namazını kılmak? -Didem Madak Bir şeylerin akışına kapılmış giderken sen geldin aklıma. Öyle sebepsiz, aniden, durduk yere. Sahi ne zamandır uğramıyorum sana. Farkında mısın bilmem; ne zaman bu kadar…
Bir Yaprağın Döngüsü
Bir yaprağım gökyüzünde dalgalanan, Her esintiyle savrulan, Dalgalanan, vücudum tenim Hangi ağaçtan doğdum, Ayrıldım, savruldum gökyüzüne Hatırlamam Parça parça yeşil ağaçları Dalları kurumuş dostlarımı Derelerinde yüzdüğüm Denizlere aktığım suları Evlerin köşe başlarından Pencerelerinden gördüğüm yaşamları Damla damla çarpan gökyüzünü tenime…
Yıldızlar
Yıldızlar; sabahı kör, gece şahin. Ölümden uzak, bekler yıldızlar. Öyle usanmadan, sakin sakin, Gidenin yolunu gözler yıldızlar. İzler sokaktan gelip geçeni Biz ağlarsak, ağlar yıldızlar. İzler binbir dertten içeni Derdin yarasını dağlar yıldızlar. Elinden tutar, sırtında taşır. Gece oldu mu…
İlk Perde
Sarsılmadan dengeyi sağlayamayacağımızı kavramaktayım. Şöyle bir sağa bir sola meyletmeden düz duramayacağımızın inancında. Gücünü görebilmen için evvela güçsüzlüğünle yüzleşmen lazım zira. Seni sen yapan yahut seni senden eden faktörleri ayrıştırman gerek. Kımıldamadan duran umutlar belki ölü taklidi yapıyordur. Arkanı dönmenle…
İşte Başlar Çöküşüm
Kül tablasında asılı kalmış bir sigarayım ben Tüter dumanım ruhuna Beklemek, sandalyeme çökmüş biçimde Karşımda olsan bağırarak söylerim sana Hadi ölümden bahsedelim biraz Bahsedelim ki hiç ölmeyelim Tekrar ölmek için yaşamayı dilemeyelim Korkma Bilirim korkarsın karanlıktan ve ölümden Işıklar hep…
Aşk Zor Aşksızlık Zor
Birçoğu adını bilir, ancak Tadını alanlar katılacaklardır Sırf aşk için yaşanılır Şu marizlenmiş hayatta Dilimde limoni bir tat Hayat gailesinden bezgin Sabahlara düşmanken Birden mütareke oluverir Yüzünde yastık izleriyle Hayatıma girdiğinde Karşısında nefes alabilmek güç Yürek selanik İlmeksiz boğabilir gayet…
Bölmüşüm Kederimi
Ela gözlerini görmek için Gurbet ellere düşmüşüm Yakınırım soluma için için Ekmeğimi kaderime bölmüşüm Koklar ufuktan gömleğimi Sarmak için her şey ince belini Ezip geldim nefsimi Kendimi ben sana bölmüşüm Geceleri görürüm düşümde Yalvarırım al beni diye ecele Koyar beni…
Değişim
Merhaba kokuşmuş tüm bedenler, hadi yine iyiyiz bugün, yağmur yağacakmış. Omzumdaki melek söyledi. Biraz kendimize geliriz. Ne dersiniz? Bakmayın böyle konuştuğuma, aslında ben de mutsuzum. Hangi ölü mutludur ki… İntiharla bezenmiş bedenlerin bile bir pişmanlığı vardır. Nihayetinde intihar sonu ölümle…