Cemile Tarhan
79 Articles2 Comments

1988 yılında başlayan hikayenin oyuncusu, figüranı, yönetmeni, senaristi ve ışıkçısı.

Makina

Sokağın bir ucunda “buyur” sesi bekliyordu zeytin dalı. Susuzluktan kupkuru hâle gelmiş yapraklarının hışırtısına dayanamıyordu. “Neden bitmiyor bu yol?” serzenişi her yandan yankı bulup geldiği yere doğru geri gidiyordu. Yaprağın yanında sallanan zeytine bakıp artık onun kurtulmasının mümkün olmadığını düşününce…

Topuk Sızısı

Yüzüm erken uyumaya dönük Bedenim yatakla bütün olma isteğinde Adımımı attım topuğum sızladı O nasıl sızlamak ola ki kemiğime girdiler de iliklerim gitti, Kemiklerime girdiler de iliğime verdiler burnumdaki acıyı. Her boş yatak sonrası önce gözlerim sızlardı Sonra burnuma hafif…

Ah’lar Ağacı – Didem Madak

Şiir: Ahlar Ağacı – Didem Madak Seslendiren: Cemile Tarhan Video: Y. Canberk Tan

Leylek

Sokakta bir leylek var Leyleğin kanadı kırık Ama uçuyor. Dışarıda bir karamsarlık var Kanatları da var Ama olduğu yerden kurtulmuyor. İçimde bir umut var Kanatları yok Ama göğün altına inmiyor.

Arkadaşım Badem Ağacı – Aziz Nesin

Şiir: Arkadaşım Badem Ağacı – Aziz Nesin Seslendiren: Cemile Tarhan Video: Y. Canberk Tan

Sanrı

Ben Tanrıyım İnsanları yargılarım Sen insansın sorgulanırsın Ben yaratırım, yok ederim Sen insansın katlanırsın. Bir çiçek veririm bahçene Sonra kuraklık Bir yağmur yağdırırım toprağına Toprak suyu çeker, güneş açtırırım. Ben Tanrıyım Umudun hariç her şeyi ben yarattım.

Koza Mevsimi

Kapı önü eğer bir pencere olsaydı, oranın çiçeği olabilir miydi Asuman ya da kozasından çıkamayan kelebeği? Asuman, saksısının dışında ama tam da yanında oturuyordu. Yürüyemiyordu ama ilk saksıdan çıkışı değildi bu. 5 yıl önce babaannesini uğurlarken de çıkmıştı saksıdan. Yani…

Hapis

Oturduğum yerden başımı uzun süredir kaldırmadığımı fark ettim. Günün küçük de olsa bir bölümünü perdenin çiçekli dantelleri ardından geleni geçeni süzmeye ayırdım. Binalar, Birinci Dünya Savaşı’nı görmemesine rağmen çok eskiydi. İçindeki insanların bir kısmı yeni, bir kısmı ise taşınmaz gibi…

Ay Bize Küstü

Aya bakıyorum Küçükken ağzının bir burun olduğunu düşündüğüm geliyor aklıma Sonra 32 yaşımda tekrar bunun doğruluğunu onaylıyorum Ay bundan yıllar evvel gülüyordu Ay artık sadece kızıyor Ay bana bakıyor. Şimdi gece saat dört Bi’ aya bakıyorum Bi’ toprağa dalıyor gözüm…

Kozalak

Kafasında tek bir soru vardı: “Annem acaba ne sever?” Hiç anne çocuğu olmamış kadar acemiydi. Bunu düşünmesi için belki önce bir anne kucağı gerekliydi. sekiz yaşındaydı. Ev ve okul arasında belki iki yüz belki de üç yüz metreden başka gittiği…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.