Yaşananlarla ve yaşanamamışlarla yola çıkan ve yarım kalan veya üstü çizilen, unutmak istediğimiz acımtırak anılarımızı barındıran şiirlerin olduğu bir topluluk müsvedde. Atmaya kıyamadığımız kağıtlar birikintisi bir nevi. Anı yığını arasında fark edilen bir mola. İlişkilerin ve hayatın tüm gerçekliğini anlatan bir cemiyet. Aşk ne kadar anlamlı olabilir? Yalnızlık ne kadar dokunabilir tenimize ve ölüm bizi nasıl teğet geçebilir? Bir çok duygu hayatımıza nasıl entegre olmuş onu anlatıyor şiirler ve en güzeli de kapıyı örterken umudu da eksik etmiyor iç cebimizden.
“Belki de yaşadığımız her şey yaşayacaklarımızın birer müsveddesidir”
Aslında kitabı en iyi tanımlayan cümle muhtemelen bir sitede yorum olarak yapılmış şu cümledir : “Düşüncesi, duygusu ve gündelik yaşamı ile tamamen insan ilişkilerinden yola çıkarak tüm varlığı kapsayan kitap büyülü bir dille insanı insana anlatmakta.“ Ama yapılan yorumlardan çok sizin hayal dünyanızın da neleri değiştirdiğidir önemli olan. O yüzden söylenecek çok fazla söz yok. Size her satırında buram buram aşk bulacağınız bir kitaptır diyemem ama her satırında hayatı yakalayabilirsiniz. Bu yüzden Müsvedde’nin size en büyük vaadi, yaşamınızdan kesitler bulacağınızdır.
Mayıs ayında şiir dünyasına adımını atan Müsvedde’nin kapağını Erman Gürcüm yaptı, içindeki şiirlerde yıllardır onu dinleyen arkadaşlarının elbette katkısı var. Hepsinin adları yazarda ve hepsinin yerleri ayrı ayrı yazarın kalbinde. Dinleyen herkese yazar her gün içten içten teşekkür etmekte.
Hayatını sevmekle o kadar meşgul ol ki ; Korkuya , pişmanlığa ya da
düşmanlığa ayıracak vaktin olmasın …