Hayat yeniden kumsal sessizliği Tatlı bir rüzgâr eser kulaklarım aşina Dört duvarım yok sevdalar özgür Gözümden değil hayatıma akan bir damla Aşk… Kiminin tuzu kuru, kiminin aşı yok Kiminin suyu çamur, kiminin altınları taşıyor Bu nasıl gökyüzü her yer parlak…
Onsuz Olmaz
Sabah bir anda oluyor her şey. Önce umursamıyoruz. Alışkınız nasıl olsa. “Gider gelir” diyoruz. Süre uzadıkça artan merakla, pilli radyolar kurcalanmaya başlanıyor. Şarkı, türkü doluyor kulaklara. Bir de üstünkörü haberler. Saatlerin saatlere eklenmesi huzursuzluğu arttırıyor. Telefonlaşmalar çoğalıyor. Umudumu kaybetmek istemiyorum.…
Mavi Olsun Alacağın Kasket
Öyle bakarım gözlerin içine, buraya, bu dünyaya ait olan o alacalı kahverengi gözlerine. İki elimle yüzünü ellerimin içine alır, kafanı kendime doğru çekerim ve doğruca boynuna bastırırım burnumu. Şah damarındaki atışı dinlerim uzunca. “Söyleyeceklerim var sana, kardeşim, otur şöyle, beni…
Yer Çekimi
Yokuşlar tırmanıyorum, Telaşımda buruk sevinçler var Eksik de olsa bir özgürlük yoluydu yürüdüğümüz Yalnız değildim, binlerce coşku seli İki uçlu gerilim, çok uluslu devletler kadar Bu kaçıncı sunuluş, tepsilerde küresel hissedarlara Bu kaçıncı yok oluş kavgası, kaçıncı cehalet Ne çok…
Bir Gün Bitecek
“Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” 90 yıl kadar önce söylenen bu sözler; 1. Dünya Savaşı ardından diktanın hüküm sürdüğü birçok ülkedeki insan avcılığı yerine, en büyük uğraşı küllerinden bir ülke yaratmaya çalışan…
İpek Böceği
Yok, öyle, benim derdim değer arşa! Ne yapayım, kozamda sessiz inziva… Her kozadan gömlek biçilmez, giymezler! Bu emekten gömlek değil, çıksa mendil anca, Onu da anlayanı bulacaksın da, takacak yakasına! Yoksa hâlin yaman, ipek bilmez, atar kenara… Salyan malum…
Bir Kadın ve Bir Adam
Bir zamanlar çekilmez bir adam vardı. Sıkıcı mı sıkıcı. Her şey canına bir anda tak ederdi sanki. Hâlini tavrını görseniz, siniri hep bir, delirmeye ramak kalmış derdiniz. Tüm dünyanın onunla uğraştığını düşünür dururdu daima. Hani böyle, merkezde o, etrafı dikenli…
Neyse Ki Çözüldü
Birinin, bir diğerini anlamadığı zamanlar vardır. O kendini ifade edemeyen kişinin susturulması, diğer seçeneklerden daha cazip görüldüğü dönemler de vardır. Anlatılmak istenenler bir yerde birikirken, o ilk kişinin karın ağrısını giderecek cümleleri sonunda bulduğunu varsaysak bile, ilk konuşma esnasından yıllar…