Kızıl ve Kırmızı

Otobüsün hareket saatine birkaç dakika vardı. Bıyıkları terlemeye başlamış muavinin, boş olmaması gereken yirmi bir numaralı koltuğun önünde birkaç saniye durup düşünmesinden hemen sonra soluk soluğa yetişmişti kırmızı ceketli kadın. Bir yandan beline kadar inen saçlarını alışkanlıkla geriye atıyor, muavine…

Maddi Durumu Yetersiz

Bilir sınıf öğretmeni En az iki haftada bir Yıkanılması gerektiğini O da köylüdür bilir Bite alışkın köylü çocuklarını Şehirde kömürün pahalı olduğunu Bir ilkokullunun el becerisi neden gelişmez? Yeni bir karton almak yerine Evdeki kalanı götürmüştür Bütün sınıf bütün kartondan…

Ben

Kadın avaz avaz “Yaptı işte, bunu da yaptı! İstanbul’da okul varken sen Ankara’ya git bir de bu haltı ye. Sanki biz onu okumaya yollamadık. Yemedik yedirdik, giymedik giydirdik. Kız hamileymiş! Ben milletin yüzüne nasıl bakacağım şimdi,” diye bağırdı elindeki nikâh…

Maskenin Açığa Çıkardıkları

Yıllardır çalıştığı şirket merkezinin kapısından girdi. Parmak izini okuttu. Yeni görevini kutlamak istercesine açılan turnikeyi geçerken heyecandan dizleri titriyordu. Hele yüreği… Yüzündeki beyaz maske o kadar çok şeyi saklıyordu ki; heyecan… mutluluk… gurur… Kafasından geçenlerin yarattığı sisin ortasında yürüyordu, tek…

Paylaşmak

“Şiirler benim olsun, öyküler ve romanlar senin.” dedi adam. Kadının suskunluğunu “evet”e yordu. Duvarı enine boyuna kaplayan kitaplığın önündeydiler şimdi. Bir adam ve bir kadın… Yüzleri kitaplara dönük gözleriyle seçiyorlardı onlarca kitabı. Anlaştıkları gibi öyküleri ve romanları aldı kadın, şiirler…

Paraya İnanan Mantıklılar

Bir insana “Sen aslında penguensin.” denildiğinde paytak paytak yürüyerek Kuzey Kutbu’na gitmesini beklemek ne kadar mantıklıysa “Sen aslında zekisin.” denildiğinde zekice bir şey yapmasını beklemek de o kadar mantıklıdır. Karşınızdaki insana yaptığı şeyler için tomarla para verdiğinizde ise işler biraz…

Her Okur Kitabı Yeniden Yazar

“Bir kitabı okumak, onu kendiniz için baştan yazmak gibidir.” -Angela Carter      Her okur, okuduğu kitabı yeniden yazar, bence. Belki de okumanın sihri buradadır. Sözcüklerin yan yana gelip anlam kazandığı cümlelerle dolu satırların; paragraflara, sonrasında sayfalara, ardından bir kitaba akması…

Umutsuzluğun Yokluğu Olsun Bu

Halit, namıdiğer şiirkeş; dakikalardır önünde yanıp sönen imlece bakıyordu. Dışarıdan bakıldığında gözleri dalmış gibi bir hâl içinde olsa da hiçbir yere dalmamıştı; gayet açıktı bilinci, gözleri kadar. Güneşli bir gökyüzüne uyanmış, uzun uzun çay içmişti caddeye bakan balkonunda. Güzel bir…

Gel-Git Düzeni

Söylenmiş olanın uçup gittiği Yerine çağrılmış olanı gönderdiği Adı konulanın hapsedildiği Yazılanın silindiği Bir gelgitler düzeni İki uç arasında salınıp duran Bir aşağı bir yukarı Bir sağa bir sola Şuraya ya da buraya Sağanaktan sonra el ele tutuşan Güneş ile…

Okyanusun Kalbi

OKYANUSUN KALBİ Hayır hayır onlar öyle olmayacaklardı. Titanic büyük talihsizlikti. Ama o battığına göre düşüncelerinden sıyırdı zihnini. Yarın düğünden çıkıp balayına başlayacakları o muhteşem gemi hakkında böyle düşünmek hem de en mutlu günün arifesinde. Evlilik stresi böyle bir şey demek…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.