Perçeminin tüllerine gözyaşı tutunmuş Uyan Bildirilmemiş zamanlarda faili meçhul yazıyor hüviyetin Niyaz etme naz etme kahır etme Hükmünü kaybetmeden haykır davetini Ve davete emr’olunansın “ol” deyince oldurandan Şimdi uslan Şimdi vakit devrana isyan ≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈≈ Himalaya’dan uçan Alaaddin’in imbatına tutul Anka’nın…
Rıhtım: Sayı 18
Dergimizin on sekizinci sayısı ile sizleri selamlıyor, keyifli okumalar diliyoruz. Anasayfamızda, sağ tarafta bulunan anketimizi oylarsanız seviniriz. ÖYKÜ Derd-i Derya – Uğur Can Ölüme Görülen Düşler – Uğur Can Vasfiye – Rezzan Zeren DEVAMLI ÖYKÜ Çiçili İdris (XIII. ve Son Bölüm) – İ.…
Ben De Faydalanacağım
Mesafelerin yorgunluğuna hazırım… Ara sıra yağmurla besleyeceğim seni Bazen ayaz, bembeyaz yollarda donacağım. Rüzgar olacağım, savrulacaksın Ve ilk güneşle renklenecek bahçen Meyve verecek dudakların Ben de faydalanacağım, varlıksın sen. Her güz solacak mısın peki? Bizim güzümüz hangi birimle ölçülür… Gücümüz…
Nereye Gitsek
sigaranın ilk nefesinde mor menekşeler uçuyor kadın oturmuş bir arabın içli içli söylenmiş şarkılarını dinliyor geçmiyor gece çünkü gece gelince bin yıl hüküm sürer buralarda buralar dediğime bakmayın nereye gitsek oralar bura pekiştirmek için tekrar geçiyorum üstünden eziyorum en olmadık…
Rıhtım: Sayı 17
“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.” Nazım Hikmet’in anısına… *** Dergimizin on yedinci sayısı ile sizleri selamlıyor, keyifli okumalar diliyoruz. ÖYKÜ Balo – Serkan Üstündağ Cumartesi Gecesi – Furkan Sönmez Dolma Kalem – Rezzan Zeren Mesnetsiz…
Bi’set
güz rengini külden almışsa susarak geçmeliyiz bu diyardan başımızda ne kuşlar dönüyor ne de kendini kaybetmiş hatıralar özlem biriktirmek heybelerde ne cesaret ister söyle söyle de dinlesin bir sazın yankılarını ruh sığınağına kapanmış kulağım göz kapakları sarhoşken açılırmış böyle buyurdu…
Şanssız Bir Şairin Şiiri
Salıverilmemiş ünlemli sözcüklerim Bilahare kopuyor teker teker zincirler Soğukların ortasında temmuz gibiyim Ağlamaya kalksam taşar mı denizler? Bir kahve daha koyuyorum şarabın inadına Yaşanmıyor yaşanmamış bütün aşklarım Ne Semerkant’ta, ne Bağdat’ta. Bilinse boş geçilmez önümden Her geçen bir hançer saplayıverir…