Rıhtım: Sayı 28

Dergimizin yirmi sekizinci sayısı ile sizleri selamlıyor, keyifli okumalar diliyoruz. ÖYKÜ – DEVAMLI ÖYKÜ – KÖŞE Sessiz Saçmalıklar… – Ferhat Nehir Umut Vaatleri – Serkan Üstündağ DENEME Bir Rüya İçin Bir Ağıt – Y. Canberk Tan ARZULAR ŞELALE – ARAŞTIRMA Dünya Mirasımız…

Umut Vaatleri

“Bütün bunlar güneşli ve rüzgârlı bir günün boş vaatleri miydi?” – Nâzım Hikmet “Ne bileyim ben; öyle miydi, değil miydi?” – Serkan Üstündağ Geçmişe sıkışıp kalmış olayları kurcalarken, yaşanan hislerin analizini yapmak ve vaatlerin yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmek; bizim…

Bir Umut Beklemek

Bir sokak tanrısı gözlerin, Sebebi bir umut Yaradılışın, hayallerim Her zerresi senden hoşnut. Al beni, vur en bilinmedik yerlere Söyle, hiç duyulmamış sözlerini. Kıs yüreğimdeki müziği Sadece sen konuş, en güzel melodimle. Sadece bir umut hayalden arta kalan Beklemenin ötesinde…

Bir Rüya İçin Bir Ağıt

Apartmanın holünde buldu kendisini aniden. Gökyüzünün rengine bakılacak olursa güneşin doğmasına az bir vakit kalmıştı. Üst kata çıkıp camdan dışarıyı seyretti. Yağmur yağıyordu, sessiz. Fazla kalmadı camın kenarında, aşağıya indi ve tartışan iki adama rastladı. Oralı olmadı ve evin demir kapısını açıp…

Öz-Geçmiş

bozuk ve tembel bir saatim ben. düzensiz bir düzenin içinde bir günüm tutmaz diğerini ancak aynıdır bütün gündüzler ve geceler. bana bakarsan bilirim ki kaçıracaksın bu hayatın bütün güzelliklerini. benimle yaptığın planlar düşecek suya birer birer bilirim. sıkıcı tik-taklardan başka…

Ezilmiş Uçaklar

koşarken çocuk bir eli havada, bir ayağı diğerinden biraz kısa. yüzünde belki babasına hiç göstermediği bir gülümseme ve kendisinin bile hiç görmediği bir heyecanla gözlerinde. tam bu anda anladım, kağıttan yapılmış bir uçak, sadece kağıttan bir uçak değildir bazen, ekonomi…

Çirkin Ördek

Burada olmasam nerede olurdum? Mezarlığa yakın, balık ekmek satan Ardına bedava çay veren o yıkıntının aguşunda mı ? Balık ekmek satan , akabinde beleş cay veren O tek harabeye yakın toprakta mı? Sonrasına verdiği çay ile balık ekmeğini sattığı Çölün…

Sahi Yapraklar?

Şimdi Eylül değil Ve yapraklar da yok yerlerde basamam İlkbahar arefesinde boğum boğum olan gözyaşlarım içimde saklı Düşlerim eskiden Peter Pan’ın hikayesi gibi idi Şimdi ise karanlık bir zindan gibi Nasıl kalkacağım üzerimdeki enkaz ağır Diyor ya “yorgunsun, akan sudan”…

Dört Duvar

Siz şimdi dört duvar oldunuz Kapısız. Ne girilebilir içeriye yeniden Ne de çıkılabilir karanlığınızdan Ben bugünü yas ilan ettim üzerimde tonlarca veda Size ulaşmak namümkün Size ulaşmak, sokakta bir veba. Anlıyorsunuz ya hastayım Devasız Deva siz. Yıllar telaşlı geçiyor, yıllar çabucak Hani en çok…

Girizgahta Tükenen Şiir

mümkinatı yok! bu gidiş, büyük bir batıştır. gemi kayıp, kaptanı yok ölüm girdabında son tur şimdi. son bir kez daha diyen bir çocuk gibi hür değildim. son bir kez daha sevseydim dört nala koşardı belki o zaman ağlardı gözlerim, o…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.