Y. Canberk Tan

Genel Yayın Yönetmeni

202 Articles6 Comments

4 Aralık 1991'de İstanbul'da doğdum. 2015'te Sakarya Üniversitesinin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum. 2015'in Ocak ayında "Birden Bire İki Kişi" isminde bir şiir kitabım yayımlandı. Yayıncılık sektöründe Ercan Dinçer, Aziz Sivaslıoğlu, Nehide Tuna, Zerin Aktaş ve daha birçok yazarın çocuk edebiyatı eserinde editörlük yaptım ve bu eserlerin tüm yayına hazırlık süreçlerini üstlendim. 2018 yılında düzenlenen Cumba KSP Şiir yarışmasında jüri olarak görev aldım. 2016 yılında kurulan butik reklam ajansımı yönetiyor ve Kasım 2013'te kurduğum Rıhtım dergisinde Genel Yayın Yönetmenliği yapıyorum. Şiir, öykü ve deneme türlerinde yazılar yazmaktayım.

Rıhtım: Sayı 68

  Dünyanın hâkimi olan dinozorlar, hep öyle kalacaklarını zannediyorlarmış. Yarınlar varmış gibi yiyor, hatta çoğunu yarına bırakıyorlarmış. Tozu dumana katıp ortalığı ayağa kaldırıyor, hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyorlarmış… Günlerden bir gün, gökyüzünden gök taşları düşmeye başlamış dünyaya. Dinozorların…

Yolcu

Uzayda yolculuk eder ışık hızı ışık, yolu çok meteorları aşar, gezegenlere çarpar gemi değil ki rotası olsun deli değil ki taşı olsun. ne olacak bu sarmaşık aşar karanlıkları yeniden doğar yorganları ört üstüme sevgilim karanlıklara dal ve bir çiçek bul…

Gargamel

Biz mükemmel olmayı beklerken onlar vasatı aşamadı. Herkes bilir olmuş yaşamın sırrını ve kimse bugünü yaşamıyor düşünmekten yarını. Düşünde bir eğlence gibi gelir geldiğinde kara gece. Çanlar çalar ve alınır kelleler, vücuttan söküp atılır mikrop ve virüsler. Bu diktanın faydası…

Rıhtım: Sayı 67

  Rıhtım dergisi, 67. sayısı ile sizlerle. DENEME Uçurumun Kıyısından Kendime – Huriye Çakıoğlu KÖŞE Sahne Dekorları – Serkan Üstündağ Zeytin Meselesi – Cemile Tarhan KÜÇÜREK Tamir – Canan Tümen ÖYKÜ Bu Bir Veda Değil – Canan Tümen İki Dünya…

Reenkarnasyon

En başa dönelim Her şeyin başlangıcına Hiç kimsenin olmadığı boşluklara Bir kadehe yıldızları dökelim Şaşırsın karanlık Patlasın işte bir şeyler Her şey dağılsın etrafa Bütün hikâyeler böyle başlar Farz edelim ki yıldızlar gerçekten kuyruklu Gezegenlere çarpa çarpa ilerliyorlar boşlukta Sen…

Rıhtım: Sayı 66

 Kalan bir avuç suyu toksikle kaplanmış, ağaçları kurumuş, toprağı kuraklıktan çatlamış eski medeniyetin enkaz meydanına bir anıt gibi dikiliyor taht. Tüm dünya yıkılmış olsa da bir kese altın kucaklamak istiyor, sanki güç yüzüğünün peşinde Gollum gibi bir avuç avane.…

Boşlukta Süzülüyorum

 Bir boşlukta süzülüyorum Bulutlara çarpa çarpa göğü deliyorum Süzülmek deyince düşmek mi gelir akla Evrene mi düşmek bu beni atmosferden atan Yoksa gözlerine çekilen bir kalem miyim neyim Sen misin benim evrenim Karanlığım ve güneşim Yıldızım toz bulutum Sen…

İmparator

Hiçbir şey eskisi gibi değil Ne gölgeler ne ışık Ne gözlerinde karanlık Devrimler de değişti biliyorsun İdeolojiler yanıldı Ama güneş hâlâ aynı yerden doğuyor Bir umut var diyebilirim Her şey için Anlaması güç değil geyiğin boynuzundan tutmayı Koşmalarını izlemeyi hiçbir…

Rıhtım: Sayı 65

 Tokmaklar ATM olmuşsa, parayı veren düdüğü çalıyorsa, teraziler de tek kefelidir sarayda. Gündem iki dudak arasında dönüp dururken arka bahçelerde hendekler kazılır. Her deliğe ölü gündemler gömülür. Toprak bitinceye dek sürer bu kısır döngü… Dün orman yakıp bugün yeni…

Atmosfer

Zaman kayar yerinden Yer uzay boşluğu, gök cisim Dürbünümden seyrederim Geçmişin bilinmezliği iki mercek Aynaya bakar gibi mimiksiz Yine telaşlar koşuyor dört bir yandan Bahar geldi ve geçiyor Belki de geçti şimdiki zaman Yine aynı yerdeyim, Herhangi bir yerinde uzayın…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.