bu gece yıldızlar da kırmızı, gözyaşımız gibi
soğuk o kadar ince, kesiyor içimizde her ne varsa
sesler duyuluyor derinlerden
acılar içinde haykırıyorum ben de
duyulmuyor sesim
nefes almıyor gibiyim
burası benim sokağım değil
tanıdık yüzler geçiyor, telaşlı bedenlerin üzerinde
tanımadığım eller kaldırıyor beni
sevdiklerim nerede
oysa birkaç saat önce ışıl ışıldı yıldızlar
belki yakalarım uykumu diye balkona çıkmıştım
vardı benim gibi uyuyamayanlar
karşı evlerde görüyordum efkar tüttürenlerin
ateş kırmızısı ışığını
hesaplaşıyordum her şeyle
belki de kendimle
bundan sonraki hamleler düşünülüyordu hep
gecenin bu vakitlerinde
ya uyuyacak ya da karşılayacaktım güneşi
ve kan portakalı güneş doğdu
acıların üzerine
feryatların üzerine
bakıyordu bize uzaklardan
yıkılan anılarımıza baktığımız gibi bizim…