Gitgide bozuluyor; insandan olma Öyle bir geliyor ki kıvama Zannedersin toprağa değmemiş Suretine ışık gelmemiş. Çehresi güzel altı bir mikrop yuvası Öylesi bir kir kaplamış ki altını Madencilerde bile yoktur Bu kadar kömür karası. Diplomalı eşektir kendisi Kemeri sırtına iyice…
Gibi’nin Şiiri
Bir gecenin vakur gölgesinde Gerçek bir özlem nasıl yaşanır Ve özlem, Hiç mümkün olmayan adamlara nasıl yakışır onu anlatacağım yıldızlara. Belki de hiç uyumayacağım saatlerdeyim. Soğuk, tıpkı duvarların gibi… Yaralanmış bu gök Nice özlemler yaslanmış gibi… Birbirini izleyen yıldızlar gökte…
Kırk Akıllının Delirmesi
Piyano tuşlarına basılı kalmış elleri Kış görmeden açan çiçekler gibi eksik Bir yanım kaşlarına asılı kalmış Bir yanım yok olmuş, dedi. Hayatına mal olur kısa dönem geçici kararlar Karanlığa ışık tut; Her gerçeğin arkasında el değmemiş bakire sırlar yatar. Merak…
Kırık Teraziler Tartıyor Özlemlerimi
ilkel bir düş geçiyor boğazımdan sessizlik bürüyorken varlığımı yokluğun her gece devasa bir taş. çatlıyor hızla koşan kısrak ölüp kalıyor bir yerlerde. bir yerlerde ölüm kol geziyor bu saatlerde. bu saatlerde uyuyorsun mesela şakaklarım çok yalnız ölüm gibiyim şu sıralar…
Senin Peşinde
Yıldızlar kıvrıldı Güneş yağmur tanelerini vurdu Gökkuşağı özgür kaldı Bugün nasıl var olduğumuz ortaya çıktı Cern patladı Kimse duymadı Dua edilmişti dün Bugün gerçekleşmedi Zaten böyledir hayat Zamanında istemezsen olmaz Ellerim üşüdü Tırnaklarım kırıldı Ankara ayazında Nefesimi hissettim boğazımda Sen…
Bir Sana Bir de Bana
Bir ses yetecek dünkü hayata Dünkü hayatımda bana uzaklığın bir nefes Daima Secret Garden çalıyor fonda Damarlarım daha hızlı kan pompaladığında Yani bir hasret atışı Aniden devrilmesi gözlerinin Dudaklarıma tebessümler bırakan Bir kadın geçti kirpik uçlarımdan Sahiden dönülür mü bunca…
Kaftan
Hüzünleri pul yapıp, işlerim kaftanıma tanelerini… Işıltısı evrendeki yıldızlar misali. İşleyene sor, işlemek ne zor… Kaftan sırtımda yük mü, mertebe mi? Taşıyana sor, anlamak ne zor… Büyüklüğü kadar yere sürünür, Yürürken tutmasını bil çamura bürünür, Yüreğinin atışını göğsüne, yaşını sildiğin…
Sonu Jazz’a Uzanan Nehir
Arala çeperlerin ardındaki sır yeşilini. Gündüz ile gecenin el ele verdiği tepede yalnızım. Oysa biraz matematikle, çarpardım aydınlığı sonsuz kere karanlıkla. Sıfır. Mazereti yok dağların denize paralel gidişinin ya da bir kuşun uçtuğu göğü bilmesinin. Bir. Karnı beyaza çalan kır…
Eyalet
Bu gece bir varoluş düştü göz kapaklarımdan Gerçeküstü yaşamın kuytu diyarları Boyut atlamış ışık süzmeleri -Hayal dünyası, karşılıksız çekidir bir insanın- O gece bir yok oluş öptü dudaklarımdan. Ben zifiri karanlıklarda doğdum yeniden Saatleri, bir kadının kirpiklerine dizdim Duvarlar da…