Demlik
538 Articles0 Comments

Demlik bölümüne gelen yazıları yayımlar.

1336

“Şimdi ne yapacağız Necdet” dedim. “Bu evi, yuvamızı nasıl terk edeceğiz?” Üniversiteden bu yana sahip olmak için çabaladığımız, fedakârlıklar yaptığımız evden taşınmak, büyüdüğümüz zamanlarımızı, büyüttüğümüz anılarımızı bırakıp gitmek nasıl olacak şimdi? Kırışmış yüzüne, çoğu beyazlamış olan o siyah saçlarına ve…

Düş

İkarus ile yoğurduk düşlerimizi Güneşe ulaşacaktık Ne olursa olsun ısıtacaktık içimizi Yaklaştıkça güneşe, parlayacaktık Dolduracaktık dudak payı bırakmadan kalbimizi Taşacaktı göğsümüzden ak mı ak bir mavi İçimizde biriken umutla büyütecektik çocuklarımızı Tükenmeyecekti çoğalan hücreler Her biri, açan bir çiçeğin tomurcukları…

Kenger Sakızı

Elimin içine bakın Belki sizin için Uygun bir çizgi vardır Gözlerimin içine bakın Çiçeklerden süzülmüş bir damla Gök yazının yıldızıdır belki de Yüzüme bir bakın Buğulu mevsimlere çıkar Yüzümdeki kırışıklar Kollarıma bir bakın Ulu çınarların gövdesini kapsar Üstümüz başımız bulut…

Gitmez Düzgün Balıklar

Kara bulanması gerekir ayakkabılı çamurların Tarama kaşlarını, dağınık kalsın çoraplar Akıp giden de nehir değil, akıp gitmez düzgün balıklar Birini öldün mü, o biri ölmez Yalnız atlara da üzülme Yanı başlarında erkeksi direkler Tam oradayım Kaşlarının çevrelemediği mavi dışı parkta…

Kar Tanesinin Ayrık Uçurtması

Zerreydi… Çarpa çarpa değil, bölüne bölüne çoğaldı. Ruhunun o günlerde tenhalığa alışkın enkazı aitken sahip oldu gökyüzüne. Çıtı çıkmazdı oysa öncesinde. Ürker ve elinden kayar gider diye umuduna sarılarak okşardı başını. Bir bebeği bedeninde besleyip büyüterek hayata hazırlar gibi göğüs…

Beklenen

Beklediği bir şeyler vardı, kuşkusuz, biliyordu. Tam adını konduramadığı ama içinin derinlerinde eksik kalan, tamamlanmayı bekleyen bir şeyler… Hayat uzun bir tren yolculuğu gibiydi son günlerde.  Bir yandan ha geldi ha gelecek bir yandan da hiç varamayacak gibi bir his…

Sayın Yalnızlık

Ben Leyla. Bugün aklımın koridorlarında dolanıyorum. Öfkeli, kırgın, sinirli, çaresiz ama yine de umutlu… En heyecanlı kavuşmalarda, en ağlamalı ayrılıklarda şehirden şehre değil de hayalden öteye gittiğim otogar sohbetlerini düşünüyorum. Yeraltından gökyüzüne tek nefeste çıktığım mutluluklarıma gülümsüyorum. Söyleyemediğim, unuttuğum cümlelerimin…

Portakal Ağacı

Büyür mavi ceket şu dalgın, tuzlu sularda Üşüten bir yangın şu dik orman Yürümüyor aslında beyaz saçlı duvarlar Yön duygusu şaşmış, sevinçsiz bir balığa Benzeyen çıplak ayaklı dalgalar Hareketleri ölüdür balıkları iğneye sevk eden Narin giyinmiş bir plajın kumlarının Kırmızı…

Müsterih

Yıkılıyor duvarlar çöken düzenlerin üstüne Kimsesiz bir çocuk gibi yine çaresiz yine yalnız Kimse görmüyor, kimse duymuyor Gel desem bul desem gör desem Ne yetişir bir hayatın sonuna Bir yüzüme bakıp bir yüz çevirip bir yüzüstü gidişlerin Hepsi bir tabutun…

Bir Deli Ütopya

“Sevgili Tanrım,” diye başladı genç kız, dizleri üstünde. “Burada her şey yolunda; istediğim, yıllar yılı hayalini kurduğum her şeye sahibim. Başımı sokacak bir yuvam,” eliyle kendine ait olmayan eşyaları gösterdi, “ve yiyecek yemeğim var,” plastik tabağı işaret etti. “Yavaş yavaş…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.