şimdi sen içkinin su gibi aktığı gecelerde parlak ışıklar altında dans ediyorsun şimdi sen yapay cennetleri andıran şehirlerde sefanı sürüyor, gününü gün ediyorsun çünkü sana dayatılan bu çünkü doğrusu bu sanıyorsun oysa kapalı kapılar ardında fısır fısır konuşuluyorsun oysa kapalı…
Kendimi Yanına Bir Atsam
sır değil, saklamadım kendimi hiç aklamadım sana karşı başım eğik gel dedin, varamadım ah! ah! ah! kendimi yanına bir atsam bir atsam, bir atsam… kıvrılsam, sokulsam dizlerine yatsam özledim kokunu, duysam, solusam bir oh desem, bir oh desem
Yakışıklı
Çok yakışıklıydı, bu su götürmez bir gerçekti. Pazar günleri yeni müdavimi olduğu sahildeki çay bahçesine uğradığında herkesin dikkatleri üzerinde toplanırdı. Kafedeki kızların, ona servis yaparken elleri ayaklarına dolaşır, siparişleri götürme işi hep erkeklere kalırdı. Kızların sipariş alıp, erkeklerin götürmesi durumu…
Fedai
gözlerini düşünecektim gözaltındakileri düşünürken buldum kendimi hürriyet kavgası, hür niyet bırakmadı, bitti aşkı, aşkımızın önüne geçti olsun, varsın biz zayi olalım zayiatsız muzaffer olunmaz buna kani olalım seni hep sevdim, seni hep seveceğim ve şu iki dizeyi dilden düşürmeyeceğim: ben…
Hasbihâl
doğru söyledim kovuldum dokuz gönülden yağmur yağdı, yürüdüm yağmur dindi, yürüdüm o yağmurlarda ıslanmadım alaattin sırılsıklam oldum, sırılsıklam yol ayrımlarında yalnız kalmadım yapayalnız kaldım, yapayalnız eksik kalışım bile eksik anlatılıyor kızılcık şerbetlerine kandım sanılıyor yardım ummam alaattin, nafiledir bilirim bir…