Yüzüm erken uyumaya dönük
Bedenim yatakla bütün olma isteğinde
Adımımı attım topuğum sızladı
O nasıl sızlamak ola ki kemiğime girdiler de iliklerim gitti,
Kemiklerime girdiler de iliğime verdiler burnumdaki acıyı.
Her boş yatak sonrası önce gözlerim sızlardı
Sonra burnuma hafif bir güz çökerdi
İkisi beraber olunca kızılcık şerbeti
Ama hep geçerdi.
Şimdi çok yabancı olduğum bir sızım var
Topuğum sızlıyor
“İnsanı daima taşıyan şey sızlar mı hiç”
Sızlar
İnsan sevdiklerine sızlar mı
Sevdiği insanın varmış hissi acıtır mı
Varmış hissinin tek kare görüntüsü buğuya sebep olur mu
O buğu fazla gelir de damla olur mu
Damlalar bir ninni gibi insanı uyutur mu?
Olur hepsi.
En olmaz dediğimizin aslında kalır emaresi
Ve geçmez
İnsan sevdiğinden de geçemez, onun acısından da.
Çünkü acı geçici değil, sadece öğreticidir,
Acı öğrenmenin en zor eşiğidir.

Cemile Tarhan
1988 yılında başlayan hikayenin oyuncusu, figüranı, yönetmeni, senaristi ve ışıkçısı.
Share This
Önceki Yazı
Zaman Aşımı
Next Article