Z kuşağı girişimciler, çatı katında kurulan start-up’lar, peri masalı gibi başlayan ve ardından derin pişmanlıklara sürüklenen bir aile hayatı… Adam Fewer’ın son romanı Mobius, zaman algımızın ve “zaman yolculuğu” kavramının tüm bunlarla harmanlandığı, düşündürücü bir öykü sunuyor.
Metnin bundan sonrasının henüz kitabı okumayanlar için spoiler niteliği taşıdığını not ederek devam edelim.
Zamanın bizim algıladığımızın aksine doğrusal ilerlemediği, hatta bir zaman makinesi icat edilse bile geçmişe gitmenin imkânsızlığı gibi konular daha önce sayısız eserde ele alınmış olsa da Mobius, bu temaları okuyucuyu bunalıma sokmadan, akıcı ve sürükleyici bir dille yeniden yorumluyor. İçerdiği metaforlar ve birden fazla zaman dilimi arasında yaptığı ustaca geçişlerle, romanın temposunu hiçbir an düşürmeden, sayfalar arasında kaybolmanızı sağlıyor.
Hayatınızın en büyük pişmanlığını yaşadığınız günü bir düşünün. O ana geri dönüp hatalı bir kararı düzeltmek için tüm yaşamınızı feda eder miydiniz? Dahası bunu yapabileceğiniz bile kesin değilken, bir ihtimal uğruna tüm hayatınızı değiştirmeye cesaret eder miydiniz?
Mobius, işte tam da bu soruların etrafında dönen bir hikâyeyi anlatıyor: Oğlunu kurtarmak için geçmişe dönmeye çalışan, geçmişte kimlerle ve nelerle karşılaşacağını bilmeyen bir baba; onu geçmişte bekleyen oğlu; beklenmedik kesişimler ve hayatı değiştiren anlar… Peki, geçmişe müdahale etmek gerçekten mümkün mü? O gün yarattığınız değişim bugünkü benliğinizi etkileyebilir mi? Bu sorulara verilecek yanıtlar, belki de hiçbir zaman kesinleşmeyecek.
Sonuç olarak Mobius, sadece bir zaman yolculuğu romanı değil. Adam Fewer, ustaca kurguladığı olay örgüsü ve derinlemesine karakter analizleriyle, geçmişin izlerini silme çabası ile geleceğin belirsizlikleri arasındaki ince çizgiyi gözler önüne seriyor. Roman, her satırında okuru, zamanın doğrusal olmadığını, seçimlerimizin geri dönüşü olmayan etkiler yarattığını ve hayatın her anının ne kadar kıymetli olduğunu yeniden düşünmeye zorluyor.
Kısacası, Mobius; sürükleyici anlatımı ve konusu ile zamanın akışına dair kalıpları kıran, sizi hem geçmişe hem de geleceğe götüren eşsiz bir deneyim sunuyor.