Önce ışığı gördü, bu sefer her zamankinden farklı. Sonra o ışık, karanlığın içinde iki ışığa bölündü. Koku tanıdıktı, hisler tanıdık, sesler tanıdık… Parlak ışık, eğilmiş mavi mavi bakıyordu ona. O kadar güzeldi ki o ışık olmak istedi. Onun gibi kokmak, onun gibi konuşmak. Minik tombul elleriyle ışığa uzandı şimdi. Işıktan birkaç damla düştü tombik yanağına sonra.
