Kime derdim desem
“Derdin ne?” derler Pirler
Ve bir tebessümle süslenir çehreler
Bilmez misin evlat? Derman ararken gönül pişer!
Anadolu’nun tarlalarında rüzgârı arar dururum…
Sorsam nerede eser yeller?
Ya yüzdeki çizgilerden, derin yürektekiler
Ya da kelamsız bir not defteri, viran ömürdekiler
Boş da olsa, dolu da olsa
Senden taneler, yine sana dönecekler
Dağlar aşan insan, yol düz diye, niye sendeler?
Baktım ki, “farklı kader bekleyenler durağında,” birikmişler…