Yıldızların Sessizliği

Uyandığımda; polis telsizleri, mahallelinin gürültüsüne karışıp ruhuma işliyordu sanki. Şeritler çekilmişti apartmanın etrafına. Olay yeri inceleme ekibi yeni gelmişti. Şeritlerin içinde miydim dışında mı? Birden kalktım ve doğruldum. Etrafımı incelediğimde neden geldiklerini anlayamadım. Bilgi almak için memurlardan birinin yanına doğru…

Kanlı bir savaş

“Arenayı, coşan seyircinin “ole!” sesleri kaplıyor. Matador, boğanın ensesine ard-arda mızrak saplıyor.” Bir boğa güreşini neden seyreder insan? Neyin hazzı, bu seyirden alınan? İzlenen bir gösteri değil! kanlı bir savaş; bir yanda acılar içinde çaresiz bir hayvan, diğer yanda egosuna…

Söz vermiştiniz

Hani bana söz vermiştiniz kumrular; bugün ötmeyecektiniz! şafak vakti. Bak! yine açtı inatçı gelincik, tarlalarda başak veriyor buğdaylar. Birazdan dayanamayıp güneş de doğar. Bir gün olsun dinleseniz sözümü, değerinizi anlayacak bu insanlar.

Merhaba

Gece gibisin hayatımda; Gelişin karanlık, gidişin aydın. Aydın sen bazen Etrafındaki yıldızları sayardım Ne çoklar öyle. Yakınlar sana, ne güzel. Merak etme, uzaktayım ben hep. Dokunamam, korkma. Tutulduğun günleri hatırlat bana. Saçlarına dokunurdum hani; Kanadı kırılan kuşun hayata tutunması En…

İş işten geçmeden

Denizlerinde balıklar yüzerken dünyanın ve göklerinde uçuşurken kuşlar, son ağacı henüz kesilmemişken ve son nefesini vermeden topraklar, uyanmalı artık insan; doğayı yok oluşa götüren bu kâbustan.  

İki Ucu Bozuk

İKİ UCU BOZUK Tarık çocuk yaşlarından beri bipolar bozukluğa sahipti. Bu iki uçlu duygu durum bozukluğu Tarık’ın hislerinin gelişimine ambargo koymuştu. Duygusal zekası o kadar geri kalmıştı ki; iyi ile kötü arasındaki farkı ayırt edebilmekten yoksundu. Fakat böyle olmasının sayısal…

Biraz da

“Üşüyorum” diyorsun da İnsanın seni bırakıp gidesi gelmiyor. Hep mutlu mu olacağız sanki Üşü biraz da.

Rüyalara Sitem

Yalnızlık bulanmış her tarafına gecenin O yüzdendir ki… Artık uyu demeyin! Farkındayım sermayeden yediğimin Sağ cebimde duruyor, hazırda ölüm  Bozdurulmayı bekliyor gelince vakti!  Şehrin gürültüsünden kaçıp Gökdelenlerin tepelerine sığındığımız gibi Hatta yan yana uzanıp yıldızları izleme fikri…  Cezbediyor beni… Ne…

Hala Anlatamıyorum…

Sayamadığım her yıldızın, Okumadığım her şiirin, Dinlemediğim her müziğin, Bir hakkı var gibiydi omuzlarımda. Öylece ağır geliyordu gece bazen. Koşarken bir çocuk gecenin içinden Taşa takılıp düşse. Ağlasa birden. Bilirim çünkü geceyi geçince saatler Kaybeder saatliğini. Kendini satıp heba eder…

Görüyor Musun?

GÖRÜYOR MUSUN? Koca bir oda. Koca bir oda düşün. Bir iki koltuk. Bir yemek masası. Eşyaların, insanların olduğu her yer bir hacim, mantıksal düzlemimizde. Yaşayan her canlı. Gördüğün her şey. Hatta hissettiklerin bile. Yüzünü gıdıklayan rüzgar. Yer edinmiş hareketler. Alnına…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.