Asit yağmurlarından ıslanmış sokaklar tanıdım
Bütün heybetiyle sessizliğine bürünmüş yollar gördüm
Hem çok ıslandım ben bu nazarın altında
Nice yorgunluk geçirdim bak
Ellerim çatladı toprağı perçinlemekten
Gözlerim bir kurna başında dinlendi
Gecenin seslerine kulak verdim
Gece bana yarını söyledi
Yarınlar varmış…
Karla örtülmüş sıra dağlar gördüm
Bir kadını gördüm saçlarına güneşler sığdırmıştı
Aynalarda bir adam vardı
Yeniliyordu sürekli
Yenildikçe yeniden diyordu…
Kaleminden kanayan insanlar tanıdım
Onlar mürekkebin
Koyulduğu yerde yaşarlardı
Dünyalar sığdırmışlardı
Yorgun mısralarına
Uçsuz bucaksız denizler gördüm
Bir gökkuşağı bulamadım
Kayıp limanlar, kayıp adalar her şey kayıp
Sonra çizgiler taşıdı zamanın
Terk edilmiş dehlizlerine
Çoktan çatladı dilimde şiirin kırgın türküsü
Ama yine yılmadım geldim
Bu dipsiz kuyunun denginden
Bir zamanlar dudaklarında yaşamak eskiten adamlar vardı.
Maviyi beyazı karayı seçtim
Alaca kuşlar gibi bir nergisi sevdim
Bu yengi hangi turnanın sesi
Bak orada duruyor
Tam karşında
Yenilmiş Bir Adamın Portresi.
28.03.2020 – Ankara
Yazan: Ferhat Yöner
Sayı: 48