Bir makina geçiyordu sabahın en kör vaktinde ve sesine uyandık maaile
Suların altından bizi de kenti de kurtarmaya geldiler sandık önce
Biraz vakit geçti, biraz sular çekildi, biraz bilinç çekildi
Ve görünürde kalan koca bir cinnet hâli idi.
Hasankeyf yıkılacak,
Üstüne baraj kurulacak.
Sokaklarına, tarihi çarşısına toz toprak karışacaktı
Ve binlerce yıllık hazine gün görmesi gerekirken
Günlerin en karanlık dehlizine taşınacaktı.
Sesler yükseldi önce “Hayır” dediler
Ses yükseldikçe makina sesleri de yükselerek batıya geldi
Batı sonunda aydınlandı adeta ama bir şey yapamadı
Sahi daha önce yapmış mıydı?
Sanırım 10-12 yaşında sokakta oyun oynardım benden yaşça büyük ve küçüklerle
Bir yaşıtım vardı ve onun ufak tefek kardeşleri
Bir gün taşınıyoruz dedi ve ben Hasankeyf’i o zaman öğrendim.
“Doğduğum yer sular altında kalacak gidip göreceğiz”
“Görmeliyiz” demişti.
Ne büyük hayal kırıklığı ya rab,
Şehir suların değil dinamitlerin yarattığı toprağa gömülüyor,
Ve yine kimseye nasip olmayan bu yıkım
“Yeni Türkiye” yönetimine nasip oluyor.
Tarih yazsın,
Ben en güzel günlerimde, gün göremedim ülkemde.

Cemile Tarhan
1988 yılında başlayan hikayenin oyuncusu, figüranı, yönetmeni, senaristi ve ışıkçısı.
Paylaş
Previous Article
Bir Kadın ve Bir Adam
Next Article