Dergimizin yedinci sayısı ile sizleri selamlıyor, keyifli okumalar diliyoruz. ÖYKÜ Nefes – Rezzan Zeren Yine Dene Yine Yenil – Ayşenur Demir DEVAMLI ÖYKÜ Çiçili İdris (V. Bölüm) – İ. Rumi Aşkın Dokuzdolanbaç (V. Bölüm) – Rezzan Zeren Gezici Hayatlar – Y.…
Yükseliş
Şimdinin yükseklerine bakmamız gerekiyor. Aslında yükseklerde duranların nasıl alçalarak yükseldiğini görmemiz gerekiyor. Benzetmeler yetersiz ve kelimeler kıyafetsiz kalsa da bunu yapacağız. En alçaklardan yukarılara bağırıyorum: “Oralara yükselmek için bu kadar alçalmanıza gerek yoktu!” Toplumlar bir araya geldikten sonra ve…
Yirmibirinciyüzyılda
renksiz bir gökkuşağından geçiyorum belimdedir bütün kara delikler seni sen yokken de seviyordum sadece hücrelerim bunun farkında değildiler anlatırken ağlamak önemli bir kavramdır rüzgar kadar önemlidir fiyortlar ve kıyıya dik uzayan dağlar delersek ulaşırmışız istediğimize veyahut yıkılır imiş tepemize her…
Pardon
Her kayboluşun bir gölgesi vardır, her yenilginin de bir kaçışı. Kafasını kuma sokarak etrafındaki olaylardan kaçabileceğini zannedenlerin ülkesinde yaşıyoruz. Hukuk, gücü elinde tutanların oyuncağı olmuş. Suç, işleyen kişiye göre karşılığında bir ceza buluyor artık. Ortada bir suç olup olmadığına karar…
Ölümsüzlüğün Gölgesi
Nazi İşgali Sonrası; Fransa 21 Kasım 1940, Paris Kırk beş metrekarelik evin içine çamurlu postalları ile dalan sekiz askerin ayak seslerine uyandı Jacob. Üzerine doğrultulmuş Maschinenpistole 40’ların barut kokularını duyabiliyordu. Dokuzuncu asker bir ss subayıydı. Kapının hemen girişinde hazır olda bekliyor…
Kırdığınız yerden kırılacaksınız!
Boşluğunu, çukurunu bir garibin gönlündeki sevda ile doldurup sonra üzerini çamurluklarıyla kapatanların hakkındaki hüküm Allah’ındır… Gönül oyuncak değildir, kırılınca yenisi alınmaz… Gönülden gelen âh arşı titretir… Gönlün vebalini alanların, gönüllerinde huzur yeşermez… Ömrü ömrüme nasip olsun diye ettiğin dua,…
Hal-i pür melal
Ne uyudum ne uyandım sevgilim koyu, ıslak bir sis çökmüştü şehre hani göz gözü görmez irkilirsin üşüme tutar birdenbire, öyle Ne ağladım ne sızladım sevgilim katılaşmış kurumuştu yüreğim altı harf adın kazılı kalbimde dokunup okşamaya yeltenmedim Ne ah! dedim ne buğz…
Canım İnsanlar
Tutunamayan biricik arkadaşım Selim’e… Bir aydınlar destanı olan Tutunamayanlar; Oğuz Atay’ın diğer eserleri gibi yazarın ölümünden sonra tutunabilmiştir. Farklı bir yazınsal gerçeklikle yazılmış bu eser; Türk aydınına ışık tutuyor. Kitap ilk çıktığı zamanlarda bazı eleştirmenler tarafından ağır aleyhte eleştiriler almıştır.…
Nefes
A Kapısındayım, ne almaya gittiğimi bilmeden sadece iç sesin “gitmeli ve ne olacağını görmelisin” çağrısına cevaben. Sırıtarak açtı kapıyı, gecenin ikisinde bu sayfiye evi gibi yapılmış uzun balkonlardan ibaretmiş gibi duran koridorlarda yankılanan topuklu ayakkabı sesinin ona misafir geldiğini bilmenin yüzüne yaydığı sırıtmayı maskelemeye…