-Vol.10- Mantıklı olan birçok şeyi bir kenara yığıp, tam karşısında da saçma gelen şeyleri yığınca ne oluyor biliyor musunuz? Saçma taraf daha bir güzel, daha çekici görünüyor; mantıklı taraf da bir acı bir hüsran bir… Aklınıza gelen her şey var.…
Birinci Karmaşa
Ben hudutsuz heyecanıyla bir kız Yollarımız rastlaşmazdı bir türlü Ben gece gün doğumu Gündüz yıldız ister deli Sen ötesi mantık berisi benim değil Sevmenin binbir yolu vardı Seninki idi en cezbedici. Müzik: Brian Crain – Hallelujah
Kendini Bil Dünya
Savaşları konu olarak seçebildiğimiz şu dünyada, Delphi’deki tapınağın üzerinde yazıyor “Kendini Bil” diye… Socrates bu söz üzerine oldukça yoğunlaşmıştır. Bir kez de biz deneyelim anlatmayı, bir seyir defteri ile bu karmaşayı… Öncelikle bireyin, karşısındaki kişiyi kendisi gibi gördüğünü kabul edelim.…
Satir Dansı
Dionysos (şarap tanrısı) ve satirler (keçi bacaklı insanlar) halk meydanlarına inerek şarkılar söyler ve dansları ile neşe saçarlardı. Bir gün bu dans esnasında satirlerden biri ayağını iki taşın arasına sıkıştırdı. Öyle ters bir hareketle bacağını çekti ki, dizinin altından bacağını…
Çarıklı Çocuk
Sustum Nehir çağıldasa ya içimde derken Ölüm gibi Matem gibi durdum öylece Öfkem Zülfikarı dilimde fütursuz savurmama Öfkem belki de Damarımda sondajlar açanlara Çaresiz kalışıma Aklımın ücrasında bir beşik sallanıyor Ninniler söylüyor Kazak bir kadın Moğol’dan kalma ezgilerle Uyutmuyor bayıltıyor…
Özgürsünüz Özgürsünüz
Kibarlıktan kırılıyordu İspanyol paçalarıyla İspanyol salgınında Yumurta topuklularıyla Ne de güzel çalıyordu Hayattan La sol fa sol la si İnsanların ruhuna Üflüyordu Son sigaralarında umudu Sarıp yakıyordu Naiflikten kırılıyordu Ölüm bu diyordu ‘En saygı değer şey ‘ Ve insanların ruhlarına…
Şair Olmak
Uğruna şiirler yazdığım biri vardı O da bana yazardı Mutluyduk. -di’li geçmiş zaman işte; Geldi, geçti. Bendeki kalıntıları da, alıntıları da, Dokunuşu da, bakışı da kaldı Anı oldu. Güzel, sade, temiz bir anı. Önceleri çok üzüldüm İnanmazsınız belki, ağladım. En…
Işıklı Fayton
salının gecesine yetişmeden inmeliyim zaman treni duvarlarda asılmış bekler ne vakit yorulmuş bir ışığa imrensem uçurumdur aydınlıktır tutup içine çeker başımda binbir tütünlü ruhsuz gelin ardımda kulağı sağır ordular bu yolda yürüyeceğiz kaybolanlar bu yol ki doğruluğun kalbinden küçük bir…
Sizli Kale’m VI
26. Siz bir elin beş parmağı, ben de tırnakları. 27. Siz habersiz yapılan kısa sınav ben dün öğrenilen bilgi. 28. Siz salondaki halının deseni ben yaramaz çocuk. 29. Siz kitaplıktaki en tozlu raf ben en kalın kitap. 30. Siz düşünülmüş…