Yanlıştır oğlum varlığın. Tulumbalardan sal benzini. Günaydın.
Merakından mı?
Trambolinler seni beklemiyor hani. Kap bunu havadan, al!
İnceliğin ha?
Şaşırdık mı beklerken seni kalabalık meydanlarda yoksa?
Sansız, zor yani!
Dikkat et! Âşık oluverirsin, aman diyeyim, öleyazma ha!
Seni düzerler.
Kârlı tabi karlı havalarda kaşkol satmak. Denesen bunu?
Kazanırsın da!
Olur mu olur oğlum; durma sen, bakma yayan gezenlere sakın!
Araban bekler,
Isıt içini kalorifere bir üfleyip de dumanlan da
Kafan da iyi!
Daha ne istersin bu körpe, aciz dostundan? -Can vermesini.
Kurtuluş nedir?
Bir çöplükte sabah edip okul kantinine çevir burnunu.
Oldu mu yani?
Bir gün anlayacaksın oğlum, bir gün varacaksın farkına sen de.
Hayat mayat boş!
Ama “Sen şunu yap.” demem. Ben de varacağım limana zaten.
Tek kalan yarın,
Peki ya onu görmezden gelip çoktan uykuya dalmışsak ha?
Bilmiyorum ki!
Her gün geçip giden biz miyiz yoksa akıttığımız zaman mı?
Yazan: Tarık Nazik
Sayı: 39