Gün doğumu bıraktı yerini, gün batımına.
Güneş doğmak için bu sabah da,
Bin tane yemin istiyor.
Artık ısıtmak da değil derdi.
Biraz sarı ışık dağıtsa,
O da yeter onun için.
Matemle örtülmüş ölü ruhlar üstüne…
Bu sabah da bir kadın,
Uyandı terk edilmişlikleriyle.
Aynalarla paylaştı yine yalnızlığını.
Gözleriyle erteledi yine acılarını…
Aldı aşkının intikamını.
Bu sabah da basıp geçti kadın,
Yalanlarının üstüne.
Geriye yalanlar kaldı.
Yalan, avuçlar dolusu…
Biriktirdi kadın, pişmanlıklarını,
Günler, geceler boyu…
Silmek istedi yüzüne vuran,
Dost görünüşlü, düşman gerçekleri.
Örtmek istedi yalanları,
Kaldırıp bir rafa koymak istedi.
Kitaplar yazmak istedi üstüne.
Gün geldi, şair olmak istedi.
Hayattan biri olmak istedi.
Anlatmak istedi, anlaşılmak istedi.
Kaldı ki habersizdi,
Aşk ne anlatılabilirdi, ne anlaşılabilirdi.
Kaldı yine geriye hüsran.
Korkuların ardında talan hatıralar.
Kaldı yine geriye,
Masum bir tebessüm…
Şiirler de terk etti kadını,
Düştü yine payına yalnızlık.
Kaldı yine geriye yalanlar.
Yalan, avuçlar dolusu…
Yazan: Aslıhan Girgin