Demlik
538 Articles0 Comments

Demlik bölümüne gelen yazıları yayımlar.

Turuncuya Boyananlar

Sevgili Funda,          Artık konuşmamız gerekiyor. Kelimelerimi kaybedeli  bir haftayı geçti. Onları artık hiçbir yerde bulamıyorum. Sana dair bir şeyler karalamak için masama oturduğum günlerde, anlatışımdaki yetersizlik canıma okuyor. Senin en ufak bir titreşimini bile kâğıda dökmekten acizim. Yine de…

Waltz

Kafeste sıkışığım kanatlarım büzülmüş İlaç bir esintiyle azalıyor yüküm Sarmaşıklar arasında sarı lambalar var Merkezimse beyaz… Kafesteyken kafeste bilmez kendini kuş; Aydınlığı onu beyaz tutar! Kapanmış yollarım sıkıntım maddeci Ödül diye metal almış çocuğum Sarmaşıklar demirli aldatış Demirler lambalara kanka…

Unutmak

Gecenin ağırlığı ile zorunlu bir hayata uyanmaktır yaşam. Güceniklik ve kırıklık, gülümsemelerle örtbas edilmiş. Karşı koymalara kapalı, her şeyi olduğunca kabul etmelerle. Yaşam; mutfakta ocakta kaynayan çayı apar topar içip sabahları da otobüslerde tüketmektir hayatı, geceden kalma ağırlığın verdiği isteksizliklerle…

Hipnoz

Merhaba sevgili dostum; Bana neyim olduğunu sorduğun bir mektup göndermişsin. Endişeni anlıyor, ilgine teşekkür ediyorum. Uzun zamandır cevapsız bıraktığım bu sorunu sıkılmadan, ısrarla bana defalarca soruşun olduğundan bu kez hemen konuya girip sana her şeyi anlatmaya karar verdim. Sevgili dostum,…

Gurbet Kuşu

Şehir, kış uykusundan uyanıyor. Kış, anılarıyla seneye buluşmak üzere naftalinleyip sandığına kilitliyordu. Hava, gelecek sıcaklara hazırlanın, uyarılarını veriyordu. Betonlaşmadan nasibini almamış ya da müteahhitlerin daha keşfedemediği alanlarda, toprak ana, bünyesinde kıştan koruyup kolladığı tohumları dünyaya salmıştı. Renk renk çiçeğe dönmüştü…

Bir Mevsimde Kaç Yürek Var

Bakışların değil midir Yüreğimin taze toprağına Izdırap cemresi düşüren. Söylesene bana ey dilber! Hangi kırkikindi yağmurları Aşk nadasındaki toprağımı Durulayabilir ki? Söylesene bana ey dilber! Kocakarı soğukları mı Üfleyerek söndürecek Çatlamış, muhabbet humuslu Kavrulan toprağımı? Yoksa yalancı güneş yağmurları mı?…

Gümüş Renkli Balık

Gümüş renkli balık gözlerini açar, hareket ettirir yavaşça. Yukarıda kalan gözü avantajlıdır, daha çok görür etrafını. Sundurmanın altına bırakılmış teneke kova ölümden daha uzaktır. İçgüdüleri çağırır onu. Yere dökülen bir avuç suyun ıslattığı toprak, o çırpındıkça pullarına dokunur. Can havliyle…

Bizim Köyde Bir Neziha Vardı

Bizim köyde bir Neziha vardı; Yaşamaz, yaşar gibi yapardı Okumaz, davranırdı okumuşcasına. Severdim, saygı duyardım Neziha’ya. Görüşlerini benimserdim, Köy topraklarında. Elimde bir dört yapraklı yonca, Giderdim yanına. Değişir insan, değişir Neziha. Zamanla şalvar yerine pantolon, Kitap yerine para gelir bu…

Nil

Mısır için nil ne ise Benim için de sen osun Kum ve kayadan ibaret kalbimi Taşkınlarınla ovaya dönüştürürsün Sayende ekinler veririm, hasatlar görürüm Yüzüm güler, yüzler güldürürüm Ama hayat bu, olur da seni bana çok görürse Çekirge istilaları talan ederse…

Metruk Bir Hâl

Ben şiir yazmayı bilmem İşleyemem kelimeleri nakkaş naifliğinde Çivisi olduğu iddia edilen dünyanın çekici değilim ben Görmem bir sevdanın aksayan ayağını Yalnızca yürürüm adımlarımı sayarak Dökmem gözyaşlarımı bir insanın çukuruna Güzel bir söz bulup da sevdama söyleyemem. Gözlerine bakınca gülerim…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.