Tırnaklarımı yemekten daha iyi bir şey yapamadım.
dolaşmadım.
anlamadım.
baktım.
sade-ce.
Alarmlar kurdum.
alarmlar kapattım.
okullara gittim ve sınavlar.
mumlar da üfledim. senede bir.
bir atomun neredeyse tamamı boşken, ben gördüğüm her şeyi-
ama biliyorsun her şeyi
doldurmak istedim.
geri getiremeyeceğim masumiyetler vardı.
dinler de vardı.
inanmadığım.
dedim ya sana, geçen gece hatta,
boşluklar var dolduramadığım.
öyle boş ki o boşluklar,
o kadar olur.
bunların hepsini söyledim sana.
“hani damarlarında bir şey var ya” dedim sonra,
seni doldurduğunu sanıyorsun, beslediğini.
aslında birkaç litre bir şey.
sana oksijen taşıyor.
onu başka birine verebiliyorsun eğer uyuşuyorsan onunla.
aşk gibi bir şey.
aşk gibi.
aşık olduğunda,
kan veriyorsun.
aynı şey.
Yazan: Rojda İdil Arslan