Nedir bu denli kafanı karıştıran?
Söyle!
Bilmek istiyorum.
Tek başına aşamayacağın üstelik yalnızca kafanda kurarak gönlüne yük edeceğin düşüncelerini paylaş benimle.
Hislerini.
Korktuklarını.
Endişelerini.
‘Ya olmazsa’larını ve ‘olursa ne yaparım’larını.
Hepsini anlat bana.
Bölüşelim yükünü.
Bir gönle onca düşünce ne kadar ağır gelir bilirim.
Tereddütlerin, kuruntuların insanı nasıl da yiyip bitirdiğini anlarım.
Soramadığı ve merak ettiği her şeyin beyninin her kıvrımına ayrı ayrı soru işaretleri bıraktığını
ve bunları yok etmenin imkânsız olduğunu da bilirim.
Bakma öyle her şeyi bilirim dediğime.
Şüphelerin bir kurt gibi insanı günden güne, içten içe kemirip yok ettiğini bilsem de
bu şüphelerden nasıl kaçılır bilmem.
İçimize akıttığımız gözyaşının gönüldeki ateşi söndürmek bir yana
iyice harlamasının nedenini bilmem.
Belki bir nebze rahatlatır umudu
ve içimize akıtmamızın bizi daha da yaktığını görmemizden mütevellit,
bu kez dışımıza akıttığımız gözyaşlarımız
henüz yüzümüzden uzaklaşmadan acı bir serinlik bıraksa da,
bu serinliğin içimize neden sirayet etmediğini bilmem.
Her birine ayrı anlam yüklemek istediğim hareketlerinin aslında neler anlatmak istediğini bilmem.
Ve nihayet sen…
Seni de bilemem.
Anlayamam.
Sen anlatmazsan meramını da bilemem.
Derman olmak için çırpınan yüreğim derdini söylemeni bekler her daim.
Hem nasıl yarayı görmeden tedavi edemezse hekim
ben de öyleyim.
Bundandır ısrarım.
Aç yaralarını bana, yakmam canını.
Anlat sadece.
Dinlerim seni.
Bugün, yarın ve sonraki gün…
İstersen konuşmam da.
Ama anlat.
Ben isem yaran bileyim.
Var isem sende ve yoruyorsam seni bileyim.
Anlat bana.
Korkularını anlat.
Hafifletebilirsem ne âlâ.
Lakin olmayacaksa faydam daha fazla yanında durup yakmam seni nârımda.
Sor bana.
Merak ettiğin her şeyi.
Uzaklaşsın birer birer soru işaretleri kafandan.
Rahatlatır ise seni cevaplarım ne âlâ.
Lakin daha da üzecekse seni, susarım.
Cevap vermem.
Yok olurum.
Arkamda hiçbir şey bırakmam.
Söz.
Hiç yaşanmayacak kötü bir rüyadan ibaret olurum hayatında.
Hiç tanışmamış gibi davranırım.
Ama sen anlat.
Hepsini anlat bana.
Bölüşelim yükünü…
Yazan: Latife Yücedağ