Mizah Ötesi

Hayat küçük bir çocuk gibidir. Çünkü acımasız bir mizah anlayışına ve sürekli oyun oynama isteğine sahiptir. Bizler ise bu küçük çocuğun oyuncaklarıyız. Zaten bu denli bilge bir çocuğu ancak bizim gibi yaratıklar tatmin edebilirdi. Hayat ne zaman bir oyun oynasa,…

Kahreden Pişmanlık

Hasta yatağında başı göğsüme yaslıydı. Ellerinin tenime pamuksu dokunuşu tüylerimi ürpertiyor, soluk alış-verişindeki dinginlik ve huzuru bakışlarındaki mutluluk ışıltıları doğruluyordu. Ona yönelik sayısız gözlemim, bana söylemek isteyip de söyleyemediklerini bir bir tariflemeye yetiyordu. Benimle birlikte nefes almayı, günü-geceyi benimle paylaşmayı,…

Yıldızların Sessizliği

Uyandığımda; polis telsizleri, mahallelinin gürültüsüne karışıp ruhuma işliyordu sanki. Şeritler çekilmişti apartmanın etrafına. Olay yeri inceleme ekibi yeni gelmişti. Şeritlerin içinde miydim dışında mı? Birden kalktım ve doğruldum. Etrafımı incelediğimde neden geldiklerini anlayamadım. Bilgi almak için memurlardan birinin yanına doğru…

Tutku

”Hiçbir ışık bir kadının aşıkken farkına varmadan saçtığı kadar parlak değil, hiçbir ışık aşık bir kadının kararları kadar hızlı değil ve hiçbir ışık bir adamın ruhunu aşık bir kadının bakışları kadar aydınlatmaya muktedir değil. Bu yüzden avlıyorum onları ışığı görmek…

İki Ucu Bozuk

İKİ UCU BOZUK Tarık çocuk yaşlarından beri bipolar bozukluğa sahipti. Bu iki uçlu duygu durum bozukluğu Tarık’ın hislerinin gelişimine ambargo koymuştu. Duygusal zekası o kadar geri kalmıştı ki; iyi ile kötü arasındaki farkı ayırt edebilmekten yoksundu. Fakat böyle olmasının sayısal…

Ağca

AĞCA “Ambulans şoförleri düşünmemeli” Bu ilk bakışta kulağa oldukça saçma gelen düşüncenin sahibi, paradoksal biçimde bir ambulans şoförü olan Ağca idi. Ambulans şoförlerinin düşünmemeleri, düşünerek reflekslerini köreltmemeleri gerektiği sonucuna düşünerek ulaşan, henüz 24 yaşında ölüm ile yaşam arasındaki hatta taşımacılık…

Duyuyor musunuz?

DUYUYOR MUSUNUZ? Yahya bir sabah huzursuz düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak bulmadı. Fakat ortada bir garipliğin olduğunu hissedebiliyordu. Belki de uyanmasına da bu gariplik sebep olmuştu. Bunu sadece düşünmekle yetindi. Yatağından kendini epeyce zorlayarak kalktıktan sonra…

Kabus Melodisi

KABUS MELODİSİ Kendine ait olmayan ancak an itibariyle kendine ait hissettiği dört katlı bir binanın en üst katında, ayaklarını olmayan duvarlardan aşağı sarkıtmış oturuyordu. Yapı oldukça sağlam olmalıydı ki geride kalan dört nükleer saldırıdan sağ kalan tek bina buydu. Hoş,…

Küçük Adam

Yine böyle bir gündü, günlerden dündü. Her günümüz bir öncekini taklit ediyordu ve hızla geçip gidiyordu. Gün aymaktan bıkmış, horozların sesleri kısılmıştı. Geceyi soracak olursanız o hep bizden yanaydı. Bize aitti ve öyle kalacaktı. Biz kim miyiz? Birkaç küçük adam…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.