Şehrin aynaları kırık Masmavi bir hüzün umutla karışık Asılı pencerelerde Çocuklar tren raylarında özgürce koşuyor umursamadan Büyüklerine inat Sonsuzluk bir uçurum ve sokaklar içe kapanık Her şey mutlulukla mutsuzluktan muaf Sis iniyor Gece küsüyor Yaralar sırdaş değil Çığlıklar yabancı Kimimiz…
Lastik Pabuçlar
Yusuf yüzlü İsmail’e… 1962 sonbaharında, bir gece vakti, küçük bir köy evinde tertemiz bir heyecan vardı. En büyükleriydi Muhammed. Babasının gururu köyünün medarı iftiharı, o gün yıllar sonra bile gülümsemeyle anımsanacak bir zafer kazanmıştı… Öğretmen çıkacaktı birkaç yıla, yeter ki azmetsindi.…
Do Not Disturb
Bir yaprak düşer bin tepeden binbir taşlı asfalta, bir kapı sertçe kapatılır bir insanın suratına. Sonra bir ağaç bir dünyaya küser, bir yaprak bir asfalta, bir insan bekler. Bir kapının açılmasını bekler. Yapabileceği hiçbir şey yoktur ve elinden gelen tek…
İnceden Sızı’yorum Sana
Kapı aralık Şubat soğuğu sızıyor inceden Ben kan ter içinde İliklerime kadar hissediyorum var-ı ve yok-u Kapı aralık Kurşuna dizilen çocuk iniltileri sızıyor inceden Çığlık çığlığa can veren geleceklerin Feryadı kulaklarımda Kayıp umutlar Nasırlı ruhlar Kötü insanlar sızıyor Kapı aralık…
Tüm Dünya Gri
Bazen bir hayatı doldurabilecek kadar fazla olan düşünceleri, sadece gözlerinin içine bakarak bir saniyede anlar, o saniyenin içinde yaşarsın. O saniye ve ondan sonrakilerde artık “o” olmayacaktır. Anladığını onaylatmak istersin, onaylanınca inanmamayı seçersin; ancak işte o bir saniyelik, artık bir…
Oku Diyen Kitabın Aksine Yaz Demişti
Biz o zamanlar daha büyümemiştik ve kirlenmemişti dünya… Arkadaşım ve… “Oku” diyen kitabın aksine, “yaz” demişti, iyi gelir. O zaman da söylemiştim iyi gelmedi. Yola çıkarken var olmayan ülkenin adının “Neverland” olduğunu ikimiz de biliyorduk bilmesine de var olduğunu sonradan…
Karpuz Kabuğu
Çöpleri karıştırmaya devam ettim. Bir önceki çöpten bulduğum levye bu karıştırma işlemini kolaylaştırıyordu. Çünkü ulaşamadığım noktalar için kullandığım ağaç dalları biraz güç arttırınca ortadan çatlıyorken, levyeyle bu sorun çözülmüştü. Bu rahatlıkla, karıştırdığım çöpün dibinden bir poşet içinde karpuz çıkardım. Karpuz…
Onbir Lira seksen Kuruş
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Yaşlarımı meraklı gözlerden saklayıp evde akıtmaya karar verdim ve dudağımı ısırarak metroya bindim. Tıklım tıklımdı her zamanki gibi. İlk durakta inen yolcuların birinin yerine tünedim. Mutsuzca dışarıyı seyrediyordum. Beş durak boyunca yeraltında gidecektik. Pencereden bir…
Uzun İnce
Yutkundum, kilometrelerce uzaktakinin hiç duymadığım gülüşü aklıma geldiğinden. İçim acıyor, her edilen sözün bir intihar notası taşıdığını düşünmem bu sebepten herhalde… Ağlayamamak daha büyük bir problemdir ağlamaktan, anlarsın bunu içindeki umutların yanışını izlerken. Çık dışarıya, yürü yolda. İçine atmak sigaradan…
Işığın Kayboluşu
Geçecek bugünler derken avuçlarının içinin terlediğini hissediyordum. Bir şeylere geç kalmakta üstüne olmayan ben, amaçsızca onu dinliyor ve çok istiyorsa geçsin istiyordum. Geçsin çünkü yüzü gelecek, geçsin çünkü ne kadar hızlı geçerse o kadar çabuk unutacak. Perdenin açık kalan yerlerinden sızmayı…