Bir metropolün griliğinde yaşıyoruz günlerimizi. Kirli olan dumanlı hava değil sadece. Rengi solmuş bakışmalar, plazadaki merhabalaşmalar, zoraki gülümsemeler, milyonluk şehirde aralarına duvarlar örülmüş, vitrin mankenlerinden farksız, beraber olduğunu zanneden ama ruhen yalnızlar ordusu… Yanlış anlaşılmasın, griyi sevmediğim anlamı çıkarılmasın buradan.…
Yelkovana Asılı Kalmış Ömür
Ömrüm bir yelkovana asılı kalmış benim. Saat tam on iki. Bilmem ki hangi saat başında öldüm ben. Hangi saatte yıkandı bedenim, Hangi saatte korktum karanlıktan. Zaman durdukça artıyor acım. Akrebi kaybolmuş bir saatin, Son on ikisiyim belki. Belki geçtikçe zaman,…
Kedi
Salkım salkım döküldü etlerim Bir çocuk haykırışıyla seslenirken sana Kimi mektuplarda tarihi özenle yazardım Kimi mektuplarda seni nice sevdiğimi Aynı şarabın içinde ezilmiş üzüm tanesiydik Öyle dönüyordu ki başımızdaki dünya Tanrı affetsin Hiçbir şiirde birbirimizi nice sevdiğimizi söyleyemedik. Yazan: Can…
Bir Duvar Var
Bir duvar var Bazen saydam Bazen buğulu hıçkırıklarımdan Diğer tarafında sen Bazen seçer bazen seçemem Bazen anlar bazen bilemem Bilemiyorum yine Bu gelen sesler hıçkırıklarım mı ne? İçimde bir şeyler var Çözemiyorum Ben yine aynı ben Sen yine aynı sen…
Kıskaç
Şehrin duvarlarına sığınmış Güz yapraklarına benzer benliğim âvare bir gezginin sokaklarda savrulması gibi Güz yapraklarına benzer Yaşam savaşının harp meydanlarında Sığındığım bir kaldırım taşı kadar yalnızım Hüznün asıl sebebi nedir… İç dünyam cehennemden bir parça sanki Bakışlarımda gizlenmiş sözcükler Yatsı…
Hayat Kadını
Ben değersiz olduğumu en çok sen gidince fark ettim sen gidince zaten kendimi de sattım sen gidince sevmedim hiçbir şeyi ve her şeyi Sen gitmeden önümüz ilk bahardı sen giderken bilmezdim, sen giderken son baharım. dışlandım zaten hep senden önce…
Ölüm’ün Son Nefesi
Osmanlı saray yaşamında cellatlar önemli bir yere sahipti. Onlar adaletin icra vasıtası, padişahların ve paşaların kahreta aracıydı… Bir mayıs sabahı değişecekti bütün hayatı. Acı acı bağıran kuşlar yaklaşmakta olan felaketin öncü sarsıntılarıydılar adeta. Felaketin yüzü, adı, sanı çok tanıdıktı. Büyüktü…
Sessizlik
Gidişinle başlayan bir sessizlikti yokluğun, Buram buram, çığlık çığlığa bağıran. Söyle nasıl isterdim bu sensizliği Sende yok muydu? Şu kadarcık olsun vicdan, Bana nasıl bıraktıysan acımadan bu sessizliği… Gel al da şu canımı sussun artık kahrolası sessizlik… Çıldıracağım hangi sokağa…