Gökyüzü, battaniyesini başına kadar çekmişti. Ay da o battaniyenin altında tir tir titriyordu. Kar, aheste serpilişlerle yeryüzüne inmeye hazırlanıyordu. Bugün çok yağacak, insanlara sadece beyaz yüzünü gösterecekti. Bu günler, iyi günlerdi anlaşılan; çünkü meydanlardaki termometreler, dereceleri var güçleriyle aşağıya çekiyordu.…
Balık Bıçağı
Kendimi bembeyaz ve yüksek tavanlı, denizi gören kısımları boydan boya camla kaplı ve tıklım tıklım dolu bu yerde bulduğumda şaşırıyorum. Buraya nasıl geldiğimi, kim tarafından davet edildiğimi hatırlamazken boş sandalyesi olan bir masa görüyorum. 6 kişinin oturduğu masanın en başköşesindeki…
Gri Kalemin Hikayesi
Kasvetli görünümüyle insanın içini karartan dikdörtgen masanın üzerinde, kırmızısından moruna, sarısından mavisine çeşit çeşit kalemlerin bulunduğu bir kalemlik ve bu kalemliğin, kalemlere sadece nefes aldırabilecek kadar küçük silindir şeklinde delikleri vardı. Karlı soğuk bir kış günüydü, ne bir rüzgar vardı…
Kiremitli Çatıların Ardından
Kiremitli çatıların ardından görünüyor deniz. Bir sevda türküsü tütüyor uzaktan. Açık bir pencereden içeri, Yakamoz güneşi sızıyor kimsesiz. Kiremitli çatıların ardından görünüyor deniz. Karşı kıyının o mutlu ışıkları… Kim bilir hangi hayat daha bitiyor bu karanlıkta, Ve bir mutluluk daha…
Düşünce Ekelim Bu Bahar
Zaman soyutlaşıp kaybolurken yaşamımızın koşuşturmacasında, tabiat bazı gerçekliklerle somutlaştırıp önümüze seriyor zamanı. Doğmak ve ölmek gibi, dökülen yapraklar, solan çiçekler gibi, mevsimler gibi… İnsanoğlu her zaman aşırılıktan kaçmıştır. Sıcaktan da soğuktan da. Ekvatordan da kutuplardan da… Daha bebekken sobanın sıcağından…
Bir Zaman Geçti
Bir yıl daha geçti ömr-ü bahardan Bulutlu bir gökyüzü sunarken avuçlarına Seraba dalmış gölge gibiydim Ve sen ey adanmışlığa inat yürüyen yolcu! Ve sen ey kalbime kök salmış dal-budak Yok mu incinen bir tarafı yapraklarının? Kolay değil dik durmak sonsuzluğa…
Çakılkızı
Mutluluk uzak düşer Diken üstü güle bülbüle Benim adıma yazılan mektupların Ufkundan geçen güvercini tavladım Gök yazımı okutacağım ellere Yetkin olmasa bile İçini gümüşlemiş narın yanağını Öpmek için uzandım göklere Karanfilin karasına bayılırım Sözüm geçmez sümbüle Elden ele gezerken Birden…
Bir Bahar Zamanı
Penceremde erguvanların pembesiyle uyanıyorum bugün. Geçmiş baharlarım düşüyor hatrıma bir bir. Yalancı yazlarım, kırgın kışlarım… Bugün yaşayamadığım baharları yaşayacağım göklerle. Kumdan kale yapacağım, Yıkılmasın diye hayallerim. Ve en büyük kahkahalarımı atacağım zamana, Benden aldığı tüm baharların hatrına. Sen istediğin kadar…
Bahar Hani
Kan şerbetini içtik bahar çiçeklerinin, 2 yıl önce bugün Kımıldamayan yapraklar gibiydi O zamanlar aşklarımız Akasya kokulu çocukluğumuzu gömdük parklara Kaybettiklerimize kaldırdık, Boğuk sesli kadehlerimizi Bu bahar biraz tanıdık geldi bize, Geçmiş baharlardan Bir mektupta okuduk kaderimizi Afrikalı çocuğun yorgun…
Sıcacık Çorba, İki Çeşit Yemek
“Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı.” – Oğuz Atay *** “Hayat, futbola fena halde benzer. Futbol, şahsi beceri gerektirir; ama aslında toplu oynanan, insanların bir takım halinde oynadıkları…