Büyürken Yokuşlarım

Yedi yaşında biraz sakar biraz da geç anlayanlardandı. Anaokulunda tanışan ve kan kardeşi olma aşamasını çoktan geçen arkadaş gruplarına deli oluyordu. Okul yolundaki dik yokuşta yine eve yalnız dönerken kendi yansımasını görüyor, sert bir adım atıp kırıyordu buzdaki kafasını.  Ama…

Loş Işıklı Caddeler

Loş ışıklı caddelerde Dokundum yıldızlara… Doldurdum kaldırımları. Zihnimde dolaşan şiirlerle… Kötülüğün ve çirkinliğin soluğu Enjekte edilirken ruhlara Şarap yudumlar gibi Yudumladım Acıyı… Kara dumanların yükseldiği Paslı çatıların altında Kristal buz maviliğini aradım Hakikatte inat kurulan hayallerin Çıplaklığında… Belki gözlerin Kristal…

Gariban Muhittin

Küçük bir ilçede ikamet ediyorum. Bu ilçede hemen hemen herkes birbirini tanır. Sevimli bir ilçemiz ve samimi insanlarımız vardır. Ancak Muhittin abinin yeri ayrıdır. Muhittin abi altmışlı yaşlarında, herkesin sevip saydığı, gariban bir esnaftır. Kimseye bir kötülüğü dokunmamıştır. Kendi yağında…

Anne

Anne, Bugün, kapkaranlık bir sabaha uyandım. Her şeyden habersiz, yatağımda etrafı seyretmeye başladım. Sıcacık ekmek ve yumurta kokularını bekledim. Güzel sesinle evimizi şenlendiren şarkıları bekledim. Gelmediler. Kalktım. Seni yerinde bulamayınca, ben de hazırlanmaya koyuldum. Erkenden poğaça almaya gitmiştin; güzel bir…

Karanlığın İçinde Bir Külsün

Güneşi elinin içine al sık ve bırak Her yer karanlığa gömülsün Sen zaten o karanlığın içinde bir külsün Bırak onlar olmak istedikleri gibi görünsün Sen okyanus içinde bir ağaç, yıldızlar arasında bir kuş kadar hürsün Yazan: Hamza Ali Korkmaz

Uyanmak Şart mıydı

Kadın gülümsedi, gözlerindeki hüznü saklayarak. Gökyüzü de hüzünlüydü, saklamaya çalışıyordu ama başaramamıştı; yağmur çiseliyordu. Serin bir sonbahar akşamında yapraklar, rüzgar ile olan sonsuz danslarına devam ederken bir yandan da sessiz bir şekilde olacakları izliyorlardı. Kadın; karşısında tepkisiz duran erkeğin gözlerine…

Dostum

Merhaba dostum, Bu arada dostum diyebilir miyim sana? Dün gece eski bir şiir kitabında gördüm seni. Çocukluğumdan çıkmış bir anı gibi duruyordun orada. Bir rastlantı değildi bu, ne de bir karşılaşma. Bir hatırlama sadece. Nasıl oldu da unuttum seni? Oysa…

Cesetlerin Nüfusu

Mutlak acılar cürüm işler sol yanımda Arşa tırmanan hislerim yer altında Yer üstünde her selam hınç alır benden Mühimmatsızım insan içine çıkarken Saçım tel tel dökülür Suskunum biraz da… Bu canı çıkası gecelerin ay tutulmasıdır ayaz da Ayan beyan meçhule…

Kurşun Kalem

Alıp kalemi elimize Anlatabilirdik gözlerini kirpiklerini Sevgilinin Ya da mayhoş bir kafayla Şarap şairi de olabilirdik Gülün dikenlerini ya da aşkı anlatabilirdik Süslü ağdalı dillerle Yüzbinlerce satabilirdi kitaplarımız Kafamızı gömseydik devekuşu gibi yerin altına Görmeseydik; Açlıktan ölen çocukları Çöp karıştıran…

Beklenen Kadın

Hayatına giren tüm kadınları, kadınlarını kaybetmişti. Yüzyıllardır değişmeyen bir kanundu güçlünün zayıfı sömürmesi. Sadece kişiler değil, ulusların arasında da geçerli olan bir kanun. Enstrümanlar değişse de, kılıcın yerini önce tüfek, sonra savaş uçakları ve son olarak da yeşil banknotlar alsa…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.