Demlik
538 Articles0 Comments

Demlik bölümüne gelen yazıları yayımlar.

Alerji

Burnumun akmasına engel olamıyorum. İlkin soğuk algınlığı olduğunu düşündüm. Kontrol ettim çoraplarımı. Belki şöyle bir tas sıcak çorba, bol baharatlı… Dolapta limon yok, biraz da meyve almak lazım. Ayakkabılarımı giyerken seslendi apartman yöneticisi: -Yaz günü nezle mi oldun aslanım? Utanılacak…

Sarı Yağmurlar

İstanbul’un kapalı elleri arasında şiirim Bakışları pembe açmış bir çiçek Gözleri bir çift yağmur, rengi kahve Sağ elinde üstadımdan kitap umutlu Aklında benden esen rüzgarlar sevinçli Arıyorum şehrime yağan sarı yağmurlarda Günler koşarken gözleri kapalı kapım önünden Solgun birer insan…

Barış mı

barış kelimesinin geçtiği yerlerde barışın asla ol(a)mayacağı aşikardır, savaşların olduğu yerde ise savaş kelimesinin geçmesine gerek yoktur. çünkü savaş; hiç durmadan her soluk ve adımda her yerde ve her zamandır. ailenin tam da göbeğindedir, kan bağlarının her bir bağındadır, dostluk…

Yansıma

Aynanın önüne oturuverdim ani bir kararla. Gülme, şehir değiştirmek gibi ciddi bir karar. Yüzünü görmeye karar veriyorsun o an. Kendine karar veriyorsun bir nevi. Hazırdım, oturdum. İlk başta, en önce dişlerimin yokluğunu fark ettim. Birileri söküp almış sanki yerinden geri…

Sokaktaki Bebek

Sokakta kalmış bir bebek gördüm ben, Elleri buz tutmuş, bedeni suskun, gözleri açılmış, Ne Annesi var yanında ne Babası, bir tek ben Acep neden, acep neden, acep neden? Koskoca şehrin gümbürtüsü arasında kaybolmuş, Ne bir düşüneni var, ne de soranı,…

Soyunukus

Soyunukus gibi en yunancasından izler taşır gemim salınırken saçlarında onun tanrım! bariz şirk koşar ipeksi kıvrımları elindeğmiş renklerle betimlenirken rönesanslığımız fiyakalı gelmiştir bağa ve tek renk bahçeme silüeti belirginleştikçe ki na mümkün düşlere gebe ah! her görünüşünde anlık gelişen çarpışmalar…

Ölümle Dans

– Yardım edin…   Yardım edin… Oğlum ölüyor yardım edin… Bu kez gece değildi bölünen. Kulakları yırtarcasına yükselen çığlık, henüz boşalmış yazlıkların kalın panjurlarına çarpıp yere düşüyordu.  Havanın kararmasına uzun saatler olmasına rağmen kadının çığlıkları ıssız sahil kasabasında sokak sokak, ev…

İyi Ne Demek

İnsanlar genelde ruhsuz bulurlar beni. Bunu kimisinin sözlerinden, bazılarının ise gözlerinden anlarım. Şöyle bir empati yaptığımda aslında haksız da sayılmadıklarını görmem zor değil. Çünkü herkesin sevindiği bir duruma sevinmediğim çok olmuştur. Ya da tam tersi, herkesin kızdığı bir duruma tepkisiz…

Budur Ahvalim

Mevsim ne mevsimi farkında değilim Öyle derin bir derdin içindeyim ki Toprağa düşenler için mi? Yoksa dillerden dökülenler için mi yanayım bilemedim. Oysa aydınlık gelecekler bekleyen çocuklardık biz… Ötekini yaratmayı, yakan top oynamaktan daha çabuk öğrenir olduk. Kimin kanı daha…

Buruşuk Gazel

İhanetin kol gezdiği hoyrat kentlerde Gençliğimi tükürseydim kanla giyinirdim… Bütün yalnızlığın neresinden öpersem Şafaklar kalır geriye aynalarla çürüyen Devletin külden devlet kaldığı gitmelerde; Düşleri savurdum günlerin bela kursağına. Kalbimi parçalayarak bölüşseydim martılara; Ekmeği acıya banardın… Gibi yoksulluğumuz. Sıktım intiharları sabah…

BİR KÜÇÜK NOT

Sponsorluk ve reklam için: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.