Odanın bir kenarında asla kullanılmamış gibi görünen şöminenin kenarları tuğladan yapılmıştı. Bunun farkına bile varmadan eline bir tuğla aldığını düşündü. Büyükçe, turuncu bir tuğla. Üzerinde çıkıntılı harflerle kendi adının yazılı olduğunu hayal etti. O tuğlayı alıp birilerinin suratına vurmak istedi.…
Umudun Fırtınası
Uzun parmaklı ellerimi tıpkı bu şehir gibi gri olan paltomun cebine saklayıp yürümeye çalışırken, hüzün rengine bürünmüş yapraklar sanki birer tokat gibi solgun benzime çarpıyor. Rüzgârın beni sağa sola savurmasından endişeleniyorum. Ah be Ankara, betondan, sunilikten, en çok da kömür…
Ali Rıza Bey’in Cenazesi
Ali Rıza Bey’in cenazesindeydim. Sanırım başım büyük belada… Dışarıda hava oldukça sıcak olmasına rağmen evin içi hayli soğuktu. Amcalar, bu soğuk hava dalgası karşısında penguen sürüsü gibi büzüşmüşlerdi. Sağ olsun ev sahipleri, bize ya morg havasını yaşatıyorlardı ya da yeni…
Bir Mucize
Unutmuştum… Tıpkı gittiğinden beri yemediğim çikolataların tadı gibi unutmuştum, güzele dair ne var ise seni kaybettiğim günden beri. Sen beni bırakalı tam tamına yedi ay iki yüz on dört gün olmuştu. Dolapları yerleştiriyordum ve elime sana ait minicik bir şey…
Sana Dair
Sensizliğin var olmadığına inandığım Günlerdeyiz Avuçlarının bir kalbinin olduğunu biliyordum Kirpiklerinin nefes aldığını Ve saçlarının sonbahar rüzgârına kavuşmuş Bir buğday tarlası gibi salınması… Senin her zerrenin var olduğuna inandığım Gecelerdeyiz. Bu; Seni yâd ettiğim gecelerden sadece biri. Kokunu anımsamak için…
Yarın Ölecekmiş Gibi Yaşamak
Geçen gün bir film izledim: “Le tout nouveau testament”. Film bize şöyle bir soru soruyordu: Eğer öleceğiniz tarihi bilseydiniz, geriye kalan ömrünüzü nasıl geçirirdiniz? Herkesin farklı bir başa çıkma yöntemi vardır. Bazıları bu bilgiyi sınamak ister, sonuçta insan doğası şüphecidir.…
Doğaoğlu Olabilse İnsanoğlu
Susarak katlandığımız hayatın içinde koyun güdüyoruz. Saliseler yıllara meydan okurcasına sallanıyor zamanın içinde. Tüm gücüyle haykırıyor geçmişe bitişik yaşamlar. Neden sonra biyoloji dersinde öğretmenimin sorduğu ‘saç canlı mıdır?’ sorusuna düşüyor aklım birden? Ki ‘cansızdır’ dedim, cansız. Aslında hiç de hesaba…