Havada, ılık esen bir rüzgâr vardı. Kordonda yürüyen insanlar, yavaştan ağlarını toplamış dönen balıkçı tekneleri ve arkalarında martılar, parça parça bulutların ardından zaman zaman gün yüzüne çıkan utangaç güneş ve hafif dalgalı denizin üstündeki pırıltıları, kordonun arnavut kaldırımının üstünde tahta…
Bir Ev İçin
Eski de olsa, bakım da istese, geleceğini ipotek altına da alsa, bu ev için; ödeme şekli, taksitlerin tutarı, tapuda satışın yapılacağı zaman dâhil her şeyi konuşup anlaşmıştı. Yıllardır beklediği bir şeyin bu kadar kolay gerçekleşiyor olmasına ise bir türlü inanamıyordu.…
On Sekiz Numaralı Koltuk
Otobüsteyim, on sekiz numaralı koltukta Ağzında sigarasıyla –bütün düğmeleri iliklenmiş- Mavi takım elbiseli bir şoför, Sivilceli suratıyla on yedi yaşında bir muavin, Dört teker üstünde koyun birlikteliği Ve bilinmedik bir ölümün lacivert sessizliği… Karnaval turizm, e-18 koridor! Rüyaların büyüsü, asfalt…
Mevsimler
Mevsimler bilirim hiç yaşanmamış Muhayyel vakitlerimin yanında Herhangi bir zamanı kuşanmamış Ne geçmiş ne de şimdikiler tadında An törpüsü ömrünü kemirirken İlk rüzgârla göçüveren bendini Takvimler, yapraklarında erirken Solan erguvanlara sor kendini Sahi! Doğduğun mevsim hangi bahar Yaşama tutunduğun en…
Hileli Oyun
Bu oyunun neresinden tutarsan hile Gerçeği zikretse dilim esir kalamazsın düşlerine Baksana Tanrı ne kadar da ulu Bu hileli oyunda hep üzülür Tanrı kulu İstersen yazın bile yağardı kar Ulur geceyi fırsat bilen kirli çakallar Sen gülmeyince açmıyor güller Kim…
Alice’e Mektuplar
Sevgili Alice! Bu mektubu sana asırlar sonrasından yazıyorum… Biliyorum, unuttuğumu sanıyorsun, aksine seni yaşıyorum. Gönlümün odaları senin mavi gözlerinle dolu. Kalbimin her çarpışında sana uzanıyor nefesimin yolu. Senin kutupları kıskandıran beyaz elbisen hala aklımda. Gözlerimi her kapattığımda bütün endamınla duruyorsun…
Dünden Sonra Bugünden Önce
Geçmişin tozlu raflarında sakladığı anıların birinden ibaretti. Nereden çıkmıştı şimdi birdenbire? Köşesi yıpranmış siyah beyaz bir fotoğraf kadar eski, dünyaya gelen bir bebeğin çığlığı kadar yeniydi yüreğindeki yeri. Ateş, üfleyerek hep söndürülmezdi ya. Bazen de rüzgârda kora dönmez, yangın olmaz…
Dostane-i Şikeste
Bizim dostlar haber salmış, Özlemişler selamı Çekmişler hoş kafayı Birisi köyden Selami Diğeri adsız bir Melami Ne yaptık ne ettik, Dert biriktirmeye sözleştik Oturduk Fertek köşelerine Ağırdan ortam derken Anlattı bizim Selami, Kardeş bizimki yol verdi bana, Koydu kapının ağzına.…
Geçmiş Gelecek
GEÇMİŞ Suyun üstünde adımlarım, İlerledikçe en fazla yayılan, iç içe halkalarım… Geride kalan geçmişse, İzi kalmaz anılarım. GELECEK Bir gelecek düşledim, Işıkla çizdim kareleri! Mumdan farklı, yandıkça tükenmeyecek, Ne de hercai bir rüzgârda, ansızın sönecek… Yazan: Işın Erenoğlu Üstündağ