Demlik
538 Articles0 Comments

Demlik bölümüne gelen yazıları yayımlar.

Arayış

Ölmek mi gerçekten öldürür insanı Ya ciğerlerin sökülürcesine düşünmek Düşünmek yine düşünmek Akıp giderken durdurur zamanı Sevinç dediğin nedir ki Ya öfke, beklenti, huzur Ebedi yolculuğun adresi Şerefli nefsi aramakla olur Ve yine sen koru beni o perdeden Perdelerin kalkacağı…

Kar Yağıyordu Yüreğime

Koca şehrin tantanasından, trafiğinden, telaşından uzak, evinde güzel bir kahvaltı yapma hayaliyle uyandığım bir pazar sabahıydı. Aylardan şubat. Hava, günlerdir buz kesiyor. Öyle soğuk yani… Nihayet beklenen kar, bu sabah yeryüzüne nazlı bir gelin gibi salına salına teşrif etti. Koşar…

Başka

İki şey: Ne olduğu hiç fark etmez, insanın canı yandığında iki şey yapmalı. Ya en acısını tatmak için bastırmalı yarasına –böylece sıradan acılarına alışabilmeli- ya da eline geçtiği bütün ağrı kesicileri yutmalı -ki böylece insanı çıldırtan belirsizlikten kurtulmalı- Benim tercihim…

Ahmak Dünya

Çok kırılacak, çok üzüleceksin. Üstelik olur olmaz yerlerde, “Neden ben?” sorusuyla isyan ederken bulacaksın kendini. Alelade yoluna çıkan sevgililerin öpüşmelerine takılacak gözün, derinden bir sızı kaplayacak içini ve ister istemez ah edeceksin seni terk edip gidenlere. Gözünden akan yaşı bir…

Sabret Bayım

Bayım Orada bir yerde güneş var Eğer geceyse şimdi Doğar birazdan Aydınlatır gerçeklerin üstünü Yol gösterir yolcuya Uçurumlardan haberdar eder Güneşe mahkûm gözlerimizi Şimdi gördüğünü sandıkların Yalandan ibaret Çıkar o gözlükleri bayım At gözlüğü ile göremezsin Etrafını sarmış karanlık düşmanı…

Kirli Siyah

Şehrin en gösterişli alışveriş merkezi kapılarını tam saatinde, 10.30’da açtı. Genellikle müşteriler akşamüstü gelirdi. Yine de mağazadakiler her an biri içeri girecekmiş gibi ciddiyetten taviz vermez, hazır kıta beklerdi. Sosyetenin gönlünü kırmamak temel ilkeleriydi. Görev bilincinin doruklarında dolaşan özel güvenlik…

Rüya

Dün gece rüyamda gördüm seni. İri dudaklarının arasına sıkıştırdığın sigarayı yakıyordun beceriksizce. Usulca sokuldum yanına. “Bakıyorum da sigaraya başlamışsın.” dedim. Her zamanki umarsızlığınla silktin omuzlarını, devirdin gözlerini, küçümsercesine baktın bana. Umum kendini beğenmişliğin üstündeydi. Bu tavırlarına alışkın olduğumdan pek de…

Özlediğim

Özlemek. Ah! İçi ne de dolu bir kelime. Burun sızısıyla dopdolu mesela. Gözyaşlarım akar, yol olur o yıllara. Kapılarını çalar özlediklerimin. İki lafın belini kırmak isterim, dibi katman katman kireç tutmuş çaydanlığın yarenliğinde. Laf bitmez, çay demlenir de demlenir. Gece…

Sabah Uykum

Mutluluk: Sende kazanılmış en büyük servet, hayallerime başlık en güzel hazineyse, Hasret: Sensiz yaşanılan dakikayı vahşi bir acı, kucaklamanla huzura erdirense, Sevinç: Yaşanılan “yorlu” zamanların şahidi, ”gelecek” zamanların tanığı olmuşsa, Tutku: İnadına her günden seni koparıp bana katmaksa ve dahasını…

Aşık Susam

Simitteki susam tanesi olsam, Omzun üstünde, milyonun içine, karışıp dolaşsam… Güne ışık, geceye rüya olsam Uzaklaşan trenin dumanına takılsam Ne geçmişe, ne geleceğe sıkışsam Bir ben olsam, bir hiç olsam, bir tek olsam Diyar diyar dolanan âşık misali, Zamandan gayrı…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.