Demlik
538 Articles0 Comments

Demlik bölümüne gelen yazıları yayımlar.

Gamzeli Adam

Her gün hep aynı saatte bizim evin önünden geçerdi. “Gamzeli Adam” diyorlardı ona. Dilinde hep aynı şarkı: “Gamzedeyim, deva bulmam. Garibim, hiç yuva kurmam.” Elinde baston şemsiyesi, kafasında fötr şapkası ve takım elbisesiyle her gün aynı şarkıyı mırıldanıyordu. Başka şarkı…

Gözyaşı Kokan Bir Gecenin Artıkları

“Belki de beni artık sevmemenin nedeni, zaman içerisinde tam olarak istediğim kadına dönüşmendir” dediğimi hatırlıyorum. Sevdiğim tarzda kadınların benimle hep bir sorunu oldu. Beni sevmediler, yetersiz buldular ya da başka ihtimallere kendilerini kaptırıp gittiler. Derin bir iç çekiş duydum zamanla…

Cam Fanuslar

Biz insanlar niçin kendimize cam fanuslar inşa ederiz yaşamak için? Neden güneş kadar aldatıcı, ay kadar güzel ve en az bizim kadar kırılgan bir maddeye birbirimize ve kendimize güvendiğimizden daha çok güveniriz? Biz hep korkarız. Zira bu, bizi ayakta tutan…

Kayısı Ağacı

Sonsuzluğun bir ucundan bağırıyorum. Hiçliği, kimsesizliğe buladım; Yalnız ikindilerde sayıklıyorum, Güneşin çığlıklarını sayıyorum. Simsiyah ufuklar cezbediyor, Hatırladığım bir sona çok yakınım. Toprak beni seyrediyor, Tökezlemeden devam etmek çok zor. Rüzgârın ıslıkları her yerde, Almışım karşıma bir dağı Derme çatma bir…

Fark Ediş

O gece sabahlamıştı. Bitmeyen bir türküyü dinlerken saatlerin dakikalaşmasına ettiği tanıklığı uzatmak için gözlerine açtığı savaşı kazanmanın gururuyla gündüz de uyumadı. Omuzlarından aşağıya sarkmayan şeref madalyalarının eksikliğini hissedecekken, sokakta olduğunu ve ayak parmağının arasından diline doğru saplanan cam parçasını çıkardı…

Yananlar

Aşk diye koşarız Aşk diye ten ararız Kalu beladaki yemini unutup Aşk nimetini hatırlamayız Eskide kaldı o aşklar Duvara asıldı o sazlar Kitaplara karıştı Kayslar Mecnun olanlar yok olmuşlar Derdi verene hayrandık Biz kalu belada aşıktık Sevdayı ana rahminde bıraktık…

Ayna

Denizi hissediyordu ve ötesi yok. Kayalıkların hemen yanıbaşında bir iskemlede oturuyordu. Masa eşlik ediyordu suyun hırıltısına. Ufak bir gıcırdama. Bir martı ses verir belki. Zaman öylece geçip gider. Çayından bir yudum aldı. Zamana yenik düşmüş bir tat. “Zaman beni de…

Kırık Kış

Yıllar var ki düşerken Sendeleyen bir cemre gibi geçmişim kendimden. Duvarları rutubetlenmiş bir evin Cehenneme açılan kapılarına, Parmak uçlarıma basa basa seğirtiyorum. Bu çok uluslu çağın günahlarını bağrıma saplayarak. Hayat bütün bağlılıkları bir yere bağlamış, Nereye tutunacağın belli değil. İki…

Göremiyordu

Göremiyordu. Eskiden gördüğü hiçbir şeyi artık göremiyordu. Asla bencil bir insan olmadı. Olabildiğince yardımseverdi. İnsanları kırmamak adına kendinden taviz verirdi. Daha sonra ise insanlar onun kadar fedakâr olmadıkları için üzülürdü. Ama onlara asla kızamadı. O öyle diye kimse onun gibi…

Habercisiydi Kuşlar

Habercisiydi bulutlar gideceğinin Kapandılar Masmavi gökyüzünü düşünmeden kararttılar Küser gibiydiler Ağlar gibi Ansızın yağmur döktüler ıslattılar Habercisiydi dün gece ay gideceğinin Beti benzi atmış, sapsarıydı Hasta gibiydi Dışlanmış gibi yıldızlar uzak Havada öylece tek başına asılıydı Habercisiydi kuşlar gideceğinin Ötmüyorlardı…

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.