Hapis

Ruhum kaybolmuş Zihnim bir zindanın kıyısında Müebbete ersem diyorum  mesela Gün ışığı beni benden aldığında Ah müebbet neredesin? Kaybolmuş benliğimin ulaşacağı mutluluk Korkusuz korkunun yaşında bekliyorum seni Kaybettiğim ruhumu getir bana Al sonra götür beni Zihnim çıksın zindandan Vursun bir…

Yalnızlık Adına

Yalnızlığın hissedilir halidir üzen aslında bizi. Ya da kendimizi yalnız olanın yerine koymak yeteli  bu burukluğu hissetmeye. Kimi yalnızlıklar içimizde kimi bir şehirde, bırakılan bir sandalyede. Neyse hayat kalabalıklaşmaya zorlarken bizi, yalnızlığı her gün daha da yaşayanlara gelsin bu da.…

Barış Gelecek Toprağımıza

İki adım mesafeler saatler sürüyor artık Koşmalıyız özgürlüğümüze, Sürüsünden ayrılmış göçebe kuşlar gibi. Sahi, göç etsen ya kucağıma Dallarım boş ve döküyorum yaprak Mevsimini de getir gelirken Papatyalar açacak ayak bastığın toprak. Bil ki kavuşacağız Bu yağmur dinecek, nice fotoğraflar…

Karanlıkta

Ne anlatmalı bir fotoğraf, bilinmez. Ancak her fotoğrafın bir hikayesi olmalı. Bazen bir ayrılık, bir veda Özlem sonlandıran bir buluşma Savaş kırıntıları yahut umut dolu bir el sıkışma… “İşte böyle karanlıklar içinde” Avuç içlerini öpesim gelir Sokaklarında adım adım gezende Her…

Tutsak

Halim nicedir bu duvarlara karşı Sesim çıkmaz, çağıramam sevinci Mutluluk, Kafesin içindeki bir kuş gibidir bana Alamam. Elim gitmez özgürlüğü tutamam. Metal kokusu kalmış ellerimde Sana bulaşır belki Elimi uzatırım da, Eline dokunamam.

Gülümseme Dili

Salıncakta sallanmayı çok severmiş sarı saçlı kuş Aslında sallanmaktan ziyade uçmayı severmiş Nilüfer’di adı Salıncak onun kanatları olmuş O’nu havaya uçurmuş Konuşmaya çalışma çabalarımdan konuşamayıp yakaladıklarımdı bunlar Sorduğum her sorunun cevabı yüzlerindeki o gülümsemeydi Gülümsemeleriyle konuştum. Dünyanın en çok konuşulan…

Sudan Taş

Fotoğrafını çektiğimiz bir an’dır hayat Kimi zaman somut, çoğu zaman soyut araçlarla çekeriz Somutlaştırırsak alır bakarız Soyutlaştırırsak düşünür kalırız İkisini birden yapınca vay ki vay Alır bakarız, düşünür kalırız. Taşı çekeriz makineyle Suda birleştiririz zihnimizde Taş su olmaz ama su…

Yorgun Dalga

Ellerim denizlerde gözlerim bulutlarda Sıcak bir mevsimin soğuk çığlığında Bir kuş gibiyim sanki Ürkek zamanın huysuz kahkahasında * Düş kırıklıkları ve hayallerim tıpkı bir dalga gibi Deniz içinde, koyu biçimde Yükselerek büyüyorum zamanla Sessiz şekilde Ve kendi içimde…

Tomurcuklar

Yaşadığımı unuttuğum anlarda hafızamda kazılı olan nice mutluluklar bir tomurcuk kadar hafif. Bir o kadar da renkli. Ellerimden kayıp düşecek elbette ki ama hafızamda bir fotoğraf karesi kalacak onlardan geriye, kağıda basılmamış.

Boşluk

Uzaklar yakın, yakınlar uzak olur bazen Gördüğümüz yüz koşarak uzaklaşırken Çitler ardında buğulu bir ses duyarız; “Hey dünyalı hepimiz buradayız.”

BİR KÜÇÜK NOT

İletişim: info@rihtimdergi.com

YAZI GÖNDER

Geçici bir süreliğine ekibimiz dışından gelen yazılar değerlendirmeye alınmayacaktır.

Detaylı bilgi için tıklayınız.