Bir adam bir kadının peşinde Kadın takip edildiğinin farkında bile değil Kadın aslında hiçbir şeyin farkında değil Ne yürüdüğü bu bakir yolun Ne duyduğu bu kutsal sesin Ne de gördüğü bu hüzünlü insancıkların Bu anlamı olmayan umursamazlığın altında yatan ne…
Açlık
Bitmez bir açlık benimki, yesem yemesem doymadığım, ucuca ekleyip adamları, uçurtma gibi sallandırdığım, rüzgar kesilince iplerini bırakıp yere nasıl çakılacaklarını seyre daldığım, bitmez benim açlığım doktor, sana anlatırken hoşlanmıyorum kendim için söylediklerimden ama gerçek bu. Bakma öyle yüzüme utandıramazsın beni,…
Aşk
Gözlerinin yeşili bulutlandı soğuk bir griye çaldı, perde inmiş gibi birdenbire sönükleşti gözünün feri. Ellerini koyacak yer bulamıyor, kıpırdanıp duruyor iskemlede , tedirgin , üzgün mü? Keşke söyleyeceklerini bilmesem, tahmin etmesem. Kırılma anı; içimde kapladığı yer küçülecek birazdan ve hiçbir…
Gelen Musibet
Sağa sola sallanan bir avize kalıntısı ile karşılaştı odaya girdiğinde. Yerde ip parçaları, açık pencereden fırsat bularak içerideki kağıtları uçuran bir rüzgar, açık kalmış bir televizyon ve yırtılmış fotoğraflar vardı odada. *** Meltem, annesinin ölümünden sonra okulunu bırakıp markette kasiyer…
Ruh Yansıması
“Bana hiçbirşey bırakmadın…” diye haykırdı soluk benizli adam. Yılların haykırışıydı bu anladığım kadarıyla. Zamanı ayaklar altına alan, Geçip giden günlere duyulan bir öfke, Ağız dolusu küfür ve aşkla hem de… *** Zamanın sabırla eskittiği, ahşap, her daim tatlı bir tonda…
Nefes
A Kapısındayım, ne almaya gittiğimi bilmeden sadece iç sesin “gitmeli ve ne olacağını görmelisin” çağrısına cevaben. Sırıtarak açtı kapıyı, gecenin ikisinde bu sayfiye evi gibi yapılmış uzun balkonlardan ibaretmiş gibi duran koridorlarda yankılanan topuklu ayakkabı sesinin ona misafir geldiğini bilmenin yüzüne yaydığı sırıtmayı maskelemeye…
Yine Dene Yine Yenil
“Şimdi sen bana sarıldın ya, gökyüzü öyle güzel oluverdi ki bir anda.” Yazın en sıcak günlerinden birinde, bilmem hangi ülkenin bilmem hangi şehrinde, yankılanan hüzünlü bir bestenin sesi olmalıydı. Gökyüzüne yükselen ağaçları seyrederken kalbindeki acıyı bir anlığına unutuvermişti genç kadın.…
Her İnsan Bir Karıncadır
Bu gece hiç olmadığım kadar eminim ne yapacağımdan. Bedenim kendi cürmünden binlerce kat ağırlığındaki nesnelere aduket atabilecek kadar çılgın. Buz mavisi güneş, ahşap yeryüzünü aydınlatırken doğayla taşşak geçer gibi bir hali vardı. Yerler, asit gölleri ve yemekten oluşan tepelerle dolu.…
Benim Güzel Fiyaskom
İhtimallerin arkasına saklanıp duran, varlığını sorgulamaya kalkışmadan bütün gün mutfakta patates soyan, kirlenen camları silmek için o artık içine giremediği kırmızı elbisesini kesen, bayatlamış ekmekleri inatla yumurtaya bulayıp kızartan anneme göre ben aptalın tekiyim. Aptal olmanın birinci şartı mutsuz olmak…