Saman kağıdı sevmem, pürüzleri dikkatimi dağıtıyor, kaygan olmayan kağıda iz bırakmak ucumu çabuk köreltiyor, kalemtıraşa ihtiyaç duymaktan nefret ettim hep, kütleştikçe kağıdın bana alay edercesine gülümsemesinden çekindim, beş satır önce dokunuyorum diye zevkten mırıldanan kağıdın kütleşen ucuma alay edercesine burun…
Açlık
Bitmez bir açlık benimki, yesem yemesem doymadığım, ucuca ekleyip adamları, uçurtma gibi sallandırdığım, rüzgar kesilince iplerini bırakıp yere nasıl çakılacaklarını seyre daldığım, bitmez benim açlığım doktor, sana anlatırken hoşlanmıyorum kendim için söylediklerimden ama gerçek bu. Bakma öyle yüzüme utandıramazsın beni,…
Meşreb-i Rindane
Nazenindir güz aşk ile meşk ile avunmaz “Halin nicedir” sorana gam yükü anlatılmaz Cihan bi-sükûn giryebara zinhar aldırmaz Hem derd sensin devanı özge canda arama Zünnar kuşandın ki o beden penagâh bulmaz Bikes haline içtiğin mey de çare olmaz Hal-i…
Aşk
Gözlerinin yeşili bulutlandı soğuk bir griye çaldı, perde inmiş gibi birdenbire sönükleşti gözünün feri. Ellerini koyacak yer bulamıyor, kıpırdanıp duruyor iskemlede , tedirgin , üzgün mü? Keşke söyleyeceklerini bilmesem, tahmin etmesem. Kırılma anı; içimde kapladığı yer küçülecek birazdan ve hiçbir…
Zeytin
Güneşli ama soğuk bir sonbahar günü, yaprakların canları çekilmiş olsa bile henüz ağaçlarda durduğu bir gün. Yapraklar bütün yaz sevinçle ve yemyeşil salınıp durdukları ağaçların dallarına son bir gayretle bağlı lakin amansız güz rüzgarının nefesinin insafında canları. Koptu kopacak olmanın…
Dokuzdolanbaç (VIII.Bölüm)
Kalbi katılaştı; annesi ve ablalarının ölüm haberini aldığında, soğuk demir bir pençe sıktı yüreğini, zapt etti de çekti bayrağını kalbinin tam orta yerine. Acıyı hissetmemek için kafasını duvara vurmaya başladı. Hıdır, Nuri’yi dördüncü kez kafasını duvara vurduktan sonra durdurabildi. Laf…
İcraatın İçinden
Yaşadığım ülkede devleti yöneten insanların kendi fikirleri dışında hiçbir şeye saygıları yok. Tartışmayı bir yana bırak; bir başkasının düşüncesini duymaya bile tahammülleri yok. Bu yüzden yok ediyorlar insanların bilincini açmaya yönelik her metodu sinsice; lakin sistemli bir şekilde. Zihni sorgulamaktan…
Dokuzdolanbaç (VII.Bölüm)
“Zaman her şeyi katar önüne süpürür götürür derler, bazen dedikleri gibi de olur lakin zamanın süpürmeyi beceremediği şeyler de vardır yeryüzünde mesela sağ elini sinir zedelenmesi yüzünden kullanamayan bir adamın kini” Fırfıro Kemal otuz sekiz yaşından sonra sol elini kullanmayı…
Dokuzdolanbaç (VI.Bölüm)
Kış; ayaz, ağaçlar çıplak ,rüzgar kesiyor insanı ince ince, İstanbul böyle çille -peçe görmedi uzun yıllardır. Denizin rengi havaya soğuğa aldırmadan boğazın bir kısmında yeşil, bir kısmında tirşe, birazında lacivert, az ileride koyu gri . Nuri her sabah denizi seyrediyor…
Hal-i pür melal
Ne uyudum ne uyandım sevgilim koyu, ıslak bir sis çökmüştü şehre hani göz gözü görmez irkilirsin üşüme tutar birdenbire, öyle Ne ağladım ne sızladım sevgilim katılaşmış kurumuştu yüreğim altı harf adın kazılı kalbimde dokunup okşamaya yeltenmedim Ne ah! dedim ne buğz…